Thursday, July 16, 2015

Syriza üzerine soğukkanlı notlar...

Syriza 5 ay direndi sonunda, Almanya’nın, Troika’nın dayattığı koşulları kabul etmek zorunda kaldı. Syriza’ya en başından karşı çıkan kimi “daha sol” kesimler şimdi “büyük yenilgiden”, “ihanetten” söz ediyorlar. Syriza’yı desteklemiş, ondan büyük dönüşümlere imza atmasını beklemiş olanlarda da düş kırıklığı hâkim; büyük, hatta “tarihsel bir yenilgiden” söz ediyorlar. Ben farklı düşünüyorum. 
 
Syriza’nın sınırlarını baştan saptamış, “ne kadar direnirse, ne koparırsa kâr” anlayışıyla desteklemiş, Syriza’yı iktidara getiren ortamda, “bir tarihsel blok oluşturma fırsatı yakalanabilir mi?” diye düşünmüş olanlar da var. Bu kesim için, süreç tamamlanmadı; beş aylık direnişin, pazarlıkların getirdiği dersler, kimi siyasi ideolojik kazanımlar da var. Bir “tarihsel blokolasılığı ortadan kalkmış değil. Gelişmeler, ilk iki gruptakilerin karar vermekte acele ettiklerini düşündürüyor 

Emperyalizmin Pirus zaferi
Uluslararası mali sermayenin adına, Almanya önderliğinde, Yunanistan’la pazarlık eden Troika (IMF, AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası) istediğini aldı ama, bu bir Pirus zaferi oldu. Yunanistan’a dayatılan koşulların, ağırlığı, Financial Times’da bir yorumcunun, “Yalnızca 50 bakireyi Berlin’e göndermediği kaldı” ifadesindeki gibi, ekonomi-finans çevrelerinde bile tepki çekti. 

yazının devamını okumak için tıklayınız 

No comments: