Küçük Aylan’ın fotoğrafı, dünya
medyalarında, izleyenlerin yüreklerinde fırtınalar yarattı. Calais’te
kamplarda yaşananlar, denizde boğulanlar, frigorifik kamyonun içinde
açlıktan, susuzluktan, havasızlıktan yavaş yavaş ölenler... Zaten içimiz
katılmıştı, aniden bir duygu dalgası yükseliverdi...
Denizden gelmeye çalışırken yollarda ölenlere yönelik “Kurtarma gemisi değil, savaş gemisi gönderelim”, “İstila ediliyoruz”, “Karafatmalar” gibi başlıklar, yorumlar aniden “İnsan trajedisi”, “Vicdanımızı canlandırdı”, “Bir şeyler yapmak lazım” diyenlerle yer değiştirdi. Aylan’ın fotoğrafı “Göçmen krizini doğru biçimde ele almanın yolunu gösteriyor...”, birileri “Aylan’dan önce: Aylan’dan sonra” diyordu...
Peki, ya Aylan’ın fotoğrafı olmasaydı? (...)
Yazının devamını okumak için tıklayınız
No comments:
Post a Comment