ABD yönetimi, yeni savunma stratejisi raporunu, (QDR2001), 11 Eylül 2001 “olayının” tozu yatışmadan açıklamıştı. Bu aslında, bir imparatorluk projesiydi. O zaman, imparatorluk projelerinin iflas edeceğini, liberal demokrasiyi öldüreceğini vurgulamıştık. O günlerden bugüne, özellikle Trump’ın 2. döneminde yaşananlar korkularımızın haklı olduğunu gösterdi.
QDR-2001
QDR-2001 ABD’nin 11 Eylül saldırılarından az önce şekillenmiş bir güvenlik vizyonunu tanımlıyordu. Bu rapor, ABD’nin çıkarlarının küresel nitelik taşıdığını belirtiyor, belirsizlikleri, sürprizleri merkeze alan yeni bir paradigma sunuyordu. QDR-2001 için ABD hegemonyası kalıcı ve “benzersiz” bir gerçeklikti: Kara, deniz, hava ve uzay dahil tüm alanlar ABD’ye açık olacaktı.
(...)
QDR-2001, ABD’nin ulusal çıkarlarını dünya ölçeğinde tanımlayarak, hiçbir coğrafyanın erişime kapalı olamayacağını ileri sürerken, diğer devletlerin ulusal egemenliklerini de ikinci planda görüyordu. Bu, rıza almaya dayanan bir hegemonya projesinin aksine, şiddete ve tehdide dayalı bir imparatorlukprojesiydi.
(...)
YENİ PARADİGMA
Geçen hafta, savunma bakanına sunulan yeni Ulusal Savunma Stratejisi taslağı, yurtiçi ve bölgesel güvenlik görevlerini, Çin ve Rusya gibi rakiplere karşı durma görevlerinin önüne koyuyor. ABD yönetimi, QDR-2001’in, “ABD’ye rakip yeni bir gücün yükselmesini önleme” amacından vazgeçerek iç güvenliğe öncelik vermeye yöneliyor.
(...)
Sonuç olarak 2001’den bu yana ABD’nin imparatorluk projesinin, Ortadoğu’yu ateşe verdikten, İsrail’de dinci soykırımcı, faşist bir rejimin önünü açtıktan sonra iflas etti.
(...)
No comments:
Post a Comment