Thursday, August 21, 2025

Buradan nereye?

 


Rejim, seçimlerde kaybettiği belediyeleri geri alıyor, CHP’li belediyelerin liderliklerini tutukluyor,

(...)

Bu süreçte Aydın mitingi, 19 Mart’tan bu yana süren mitingler zincirinin son halkasıydı. CHP’nin bu mitinglere dayanan muhalefet tarzını sürdürmesi bekleniyor. Üzerinde düşünmeye değer!

BİZİ KİM İZLİYOR?

Her kitlesel gösteri, aynı zamanda bir sahnedir. Kalabalıklar slogan atar, pankartlar yükselir. Bütün bu görüntünün arkasında çok önemli bir soru vardır: Bizi kim izliyor?

Jacques Lacan’ın söylediği gibi arzu, hiçbir zaman tamamen bize ait değildir; her zaman “ötekinin bakışı” tarafından şekillenir. Siyaset de böyledir. Bir hareket yalnızca kendisi için değil, aynı zamanda hayali (baktığı var sayılan) bir izleyici için eyleme geçer; onun bakışı, mücadelenin anlamını belirler.

Bugün CHP’nin, Özel liderliğinde düzenlediği mitingler, partililerin tutuklanması, gazetecilerin susturulması, düzmece delillerle yürütülen göstermelik davalara, yoğunlaşan baskıya karşı “Yılmıyoruz”diyen bir meydan okuma mesajıdır. Peki bu “mesajı” kimin bakışının algılaması arzulanıyor?

(...)

Peki, CHP, üç bakıştan halkınkini seçtiğinde, bu, diğer iki bakışın altında olmaktan nasıl farklı olacaktır? Eğer halkın bakışı temel alınırsa, iktidarın bakışıyla olan ilişki tali hale gelecek; muhalefet iktidarın çizdiği sınırların değil, halkın kendi ihtiyaçlarının tanımladığı zeminde hareket etmeyi düşünebilecektir.

(...)

Ancak halkın bakışını merkeze almak, yalnızca kitlelerin kendini seyretmesini sağlamak değildir. Bu, aynı zamanda halkı, salt “bireylerden” oluşan dağınık ve kaotik bir yapıdan, sınıflardan oluşan örgütlü bir birlik haline doğru yönlendirmek demektir. Başka bir deyişle, bu bakışın örgütlenmesi, bireylerin “seyirci” olmaktan çıkıp “özne” olmalarına giden yolu açar. Kitle, kendisini yalnızca bir “toplama kalabalık” değil, bir halk hareketi olarak görmeye başlar.

Bu dönüşümün sonuçları derindir: 

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız


No comments: