Monday, June 03, 2024

Yolculukta kimi tatsız düşünceler

 

Yolculuklarda insan tren, uçak, otobüs mekânlarına, zamanlarına tutsak olunca karışık düşünceler ve adeta zorunlu bir meditasyon kendilerini dayatıyorlar. Geçen hafta yollar boyunca, “Kızıl Goncalar”ın ilk sezonunun son bölümü ve de ana muhalefet partisinin yeni liderinin izlemeye başladığı politikanın arkasındaki mantık kafama takıldı. 

BİR DE BU VAR HA!

(...)

Dizinin, “hakikat rejimleri” birbirini dışlayan iki “dünyayı” (faniler ve laikler) barıştırma ya da en azından aralarında sürdürülebilir bir “yaşama tarzı ilişkisi” (modus vivendi) yaratma çabasının bir fantezi olduğunu düşündüysem de bu; dizide sabırla, özenle kurulmuş bir fantezi. Dizinin içine belirgin biçimde yerleştirilen reklamlar, izlek sizden ciddiyet ve düşünce beklerken “Sakın kendinizi kaptırmayın bu gerçek bir yaşam değil bir yapıntıdır” diyor, aniden sizi akışa yabancılaştırıyor, en azından tebessüm etmenize neden oluyordu. 

(...)

“Fanilerin” seküler toplumun kurumlarının (hastane, hukuk, okul, yargı) hem içinde hem de dışında yaşama, laik doktorun ve “28 Şubatçı”babasının bu durumu kabullenme eğilimleri, o gerçeğin duvarına çarptı. Dini zaman dışında gören, din konusunda yalnızca kendisine gönderme yapan (romantik/köktenci) yorum tüm fantezileri “berhava” etti. Karakterler ve izleyiciler açısından esas anagnorisis de işte buydu: “Faniler” ve “laikler” vardı ama bir de karanlık güçlerle işbirliği yapmaktan çekinmeyen (takiye) “BU” vardı. “BU” ise dinin gerçeğiydi: Din çok kolaylıkla ve beklenmedik bir anda şiddeti de araçlaştıran siyasi bir projeye dönüşebilir! 

İKTİDARLA MUHALEFET BİRBİRİNE Mİ KARIŞIYOR?

CHP’nin lideri, rejimin liderleriyle içeriği açıklanmayan görüşmeler yapmaya, yumuşamadan, normalleşmeden söz etmeye başladı. Hakları ve özgürlükleri, siyasetin, konuşmanın sınırlarını daraltmaya devam eden “etki ajanlığı” gibi yasalar uygulamalar devreye girerken, gelecek kuşaklara yönelik “ruh mühendisliği” ÇEDES ve “yeni müfredat” ile derinleşirken, 1 Mayıs’ta yaşanan son derecede düşük yoğunluklu sürtüşmlerden sonra çok sayıda gözaltı ve tutuklama gerçekleşirken, “yumuşama” ve “normalleşme” ne anlama geliyordu?

(...)

Yazının tamamını okumak içn tıklayınız


No comments: