ABD Başkanı Trump, “Önce Amerika” sloganıyla seçimleri kazandı, ABD’yi birçok uluslararası anlaşmadan çıkardı, dış ticarette korumacı politikalar uygulamaya başladı. Trump, geçen hafta, Birleşmiş Milletler’de konuşurken “biz küreselleşme doktrinini reddediyoruz, yurtseverlik doktrinini benimsiyoruz” diyordu. Trump bu düşüncesinde yalnız değil. Avrupa’da da küreselleşmeciliğe karşı, popülist ‘ulusalcı’ bir tepki yükseliyor.
(...)
Başka bir seçenek olmalı!
Kitlelerinki haklı bir tepkidir. Küreselleşmecilik, kapitalizmin genişleme eğiliminin, modern emperyalizmin, “merkez” ülkelerin dış politikasının egemen ideolojisiydi. Liberaller ve sosyal demokratlar, hatta sol entelijensiya içinde önemli bir kesim, “küreselleşmeciliğin” çevre ülkelerin piyasalarının kullanıma açılmasını meşrulaştırdığını göremediler; ucuz iş gücünden, finansal spekülasyondan yararlanmak için buralara göç eden sermayenin, kendi ülkesinde işsizliği yoksulluğu artırdığını da...
(...)
Bugün Türkiye’deki iktidarın ve destekçilerinin emperyalist sistem içindeki konumu bellidir. Bu nedenle, proletaryanın çıkarlarının...
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
No comments:
Post a Comment