Thursday, October 18, 2018

Faşizme ve ekolojik yıkıma karşı



Ben “iyimser-kötümser” ikileminin dışında kalarak yazmaya çalışıyorum ama, sanırım yeterince başarılı olamıyorum. Kimi okurlarım son iki yazımın çok kötümser olduğunu düşünüyorlardı. Bu noktayı Emre Kongar Hocam da vurgulamıştı. 
Perşembe yazımda, Weimar Cumhuriyetini Nazi diktatörlüğünün izlediğini anımsayıp şimdi küresel çapta benzer dinamiklerin söz konusu olduğuna işaret etmiştim. Pazartesi günü de Birleşmiş Milletler İklim Paneli’nin yayımladığı son raporun, geri dönülemez noktaya hızla yaklaşan küresel ısınmayı durdurabilmek için “büyük ekonomik kaynakların harekete geçirilmesi gerekir” saptamasını aktardım. Bir “kâr makinesi” olan sermayenin üzerinde yaşayan egemen sınıfların temsilcilerinin bu kaynakları insanlığın uzun dönemli çıkarına değil sermayenin kısa dönemli gereksinimlerine ayıracaklar; küresel ısınma da hızlanarak artmaya devam edecek diyordum. Adeta kapitalizm yaşayabilmek için “dünyayı faşizme doğru, ateşe vermeye” kararlı görünüyordu. 


Bu çok karanlık bir tablo. Yine de hafta sonu, Almanya’nın Bavyera eyaletinde yapılan seçimlerin sonuçlarına bakarak “başka bir dünya” olasılığının henüz tamamen ölmediğini düşünebiliriz.

(...)

Yazının devamını okumak için tıklayınız

No comments: