“Evrim teorisi” doğru mudur yoksa “herhangi bir akıl yürütme biçimi midir?” “Müftülüklere nikâh yetkisi dini yaşam tarzını dayatmakla ilgili midir?” soruları aslında “en eski ayrışmayı”, günümüzde de özgürlük mücadelesinde yapılan tercihleri yansıtıyor.
‘Bir’ midir, ‘çok’ mudur?
Varlık “bir” midir yoksa “çok” mudur? Bu ayrışmanın ilk sistemli biçimini Platon ile Aristoteles’in varlığa ilişkin savlarında bulabiliyoruz. Platon’un ünlü “formlar” teorisine göre, insanın yaşam alanındaki şeyler aslında insanın deneyiminin dışında kalan mükemmel formların, eksik yansımaları, adeta “gölgeleri” (mağara allegorisi) “kopyalarıdır” (şaire ilişkin eleştirileri). Bu idealist bir düşüncedir ama bizi hemen, varlığın bir çokluk (ne kadar “şey” varsa o kadar form) olduğu düşüncesine götürür. Aristoteles için ise varlık, töz düzeyinde, “ilk neden”, “hareket etmeyen (değişmeyen) hareket ettirici (değiştirici)”, tanrı olarak “bir”dir.
Bu ayrışmayı fizik alanındaki (moleküller, atom altı parçacıklar, kuantum parçacıkları ve sicim teorisi gibi) gelişmeler üzerinden yenilersek.
Varlık “bir” midir yoksa “çok” mudur? Bu ayrışmanın ilk sistemli biçimini Platon ile Aristoteles’in varlığa ilişkin savlarında bulabiliyoruz. Platon’un ünlü “formlar” teorisine göre, insanın yaşam alanındaki şeyler aslında insanın deneyiminin dışında kalan mükemmel formların, eksik yansımaları, adeta “gölgeleri” (mağara allegorisi) “kopyalarıdır” (şaire ilişkin eleştirileri). Bu idealist bir düşüncedir ama bizi hemen, varlığın bir çokluk (ne kadar “şey” varsa o kadar form) olduğu düşüncesine götürür. Aristoteles için ise varlık, töz düzeyinde, “ilk neden”, “hareket etmeyen (değişmeyen) hareket ettirici (değiştirici)”, tanrı olarak “bir”dir.
Bu ayrışmayı fizik alanındaki (moleküller, atom altı parçacıklar, kuantum parçacıkları ve sicim teorisi gibi) gelişmeler üzerinden yenilersek.
(...)
No comments:
Post a Comment