Orlando’da bir gay barda 49 kişiyi öldüren Ömer Sıddık’ın
eylemi gündeme birçok soru, birbiriyle ilişkilendirilmesi gereken
birçok nokta koydu. Bunların bir kısmı Ömer’in kişiliğiyle ilgili. Bir
kısmıysa daha geniş kapsamlı bir bağlama ilişkin.
(...)
Bu soruların bir kısmı Ömer’in kişiliğiyle ilgili.
Bu anlamda terörist eylemleri açıklamakta çok yardımcı değil. Bu
soruların bir kısmı da İslam dininin Sünni Selefi kanadının, kitabı
yorumlama biçiminin özellikleriyle, bu yorumun İslamın “özüne” ne kadar dayandığıyla ilgili.
Örneğin Müslüman bir birey, “Şeriatı (dinci yasayı) yaşamın temel ilkesi yapmadan dinini yaşayabilir mi?” Ya
da neden Müslüman kendini, İslami yaşam tarzını, yasaklarını herkese
dayatmak zorunda hissediyor? İslamın yasaklarına uymayan, örneğin oruç
tutmayan, namaz kılmayan, örtünmeyen, kızlı erkekli gezen birilerini
görünce “işte cehennemde yanacak birileri daha” deyip omuz silkerek, belki de acıyarak, geçmiyor da asabı bozuluyor; hatta şiddet uygulamaya kalkıyor?
(...)
(1) Ömer, 2007 yılından bu yana, dünyanın en büyük
güvenlik şirketi, İngiltere merkezli G4S’nin, ABD şubesinde çalışıyormuş
ve silah ruhsatı varmış. G4S’nin ABD şubesi, 11 Eylül’den sonra
terörizmle mücadele amacıyla kurulan Ulusal Güvenlik Bölümü’ne (Department of Home Land Security) hizmet veriyormuş.
(...)
Yazının tamamını okumak için tıklayınız
No comments:
Post a Comment