Çağımız kapitalizminde, “süper-ego” buyruğu şu: Demokrasiyi kabul edeceksiniz! Etmemek yasak! (Badiou). Büyük ve karmaşık bir toplumsal hareket olarak “Siyasal İslam” da bu “buyrukla” karşı karşıya: Bir “İslam Demokrasisi” üret.
Peki, ama nasıl?
Bu
buyruğa nasıl uyulacak? Parlamenter sistem, genel seçimler desek,
birileri tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edip de, Hamas,
Müslüman Kardeşler, AKP gibi yasaları, sistemi değiştirmeye başlayınca, “uzlaşma rejimi” varsayımı, hızla yerini farklı olanı
milli irade adına bastıran totaliter bir rejime dönüşmeye başlıyor.
Çünkü projesi aslında toplumu değiştirmek olan bir parti hükümeti
kuracak kadar oy alıyor, işe koyuluyor. Bir siyasi parti (SYRİZA
örneğin) hükümeti kurduktan sonra, seçimlerden önce verdiği sözleri
tutmaya kalkınca, büyük baskıyla tehditlerle karşılaşıyor. Çünkü bu
parti çıkarları ekonomik, siyasi iktidarınkilerle uyuşmayan bir seçmenin
çoğunluğunun oyunu alıyor ve işe koyuluyor.
(...)
yazının devamını okumak için tıklayınız
No comments:
Post a Comment