Geçen hafta “Uygarlığa Savaş Açtılar”
başlıklı yazımı gazeteye gönderdikten sonra, televizyonu açtım; karşıma
Tunus’ta bir müzede 18 yabancı turistin, iki Tunuslunun, iki İslamcı
militanın ölümüyle sonuçlanan katliamın görüntüleri çıktı. Uygarlığın
mirasının örneklerini barındıran bir mekâna yönelik saldırının simgesel anlamı çok açıktı: Bizim tarihimiz, bizim dinimiz dışında, tarihsel ve kültürel miras tanımıyoruz, tüm örneklerini yok etmeye kararlıyız!
Perşembe
yazımda vurguladığım gibi bu radikal tutumun arkasındaki mantık ne
yazık ki salt IŞİD ideolojisine indirgenemiyor. Türkiye’de siyasal
İslamın sözcülerinden birinin, “Bizim medeniyetimizin fikir, sanat, ahlak, siyaset ve hayat yolculuğunda ‘iyi’, ‘güzel’ ve ‘doğru’ tasavvurumuzun yegâne kaynağı Kur’ân olagelmiştir” iddiası ne yazık ki “İslam hoşgörü ve barış dinidir”
iddiasıyla çelişiyor. Eğer özgün bir uygarlığınız olduğuna
inanıyorsanız, bunun yegâne kaynağının bir kutsal kitap olduğunu
savunuyorsanız buradan tek bir yere gidebilirsiniz: Kutsalınızı, kabul etmeyen tüm diğer dinler sizin uygarlığınızın can düşmanlarıdır, yok edilmeleri gerekir.
Yazının devamını okumak için "tık"layınız
No comments:
Post a Comment