Thursday, May 16, 2024

‘Uygarlıklar çatışması’ içinde Gazze

 


İsrail ordusunun Gazze’yi istimlak etmeye başladığından bu yana bir soykırımpratiği içinde katlettiği Filistinlilerin sayısı, 17 binden fazlası çocuk olmak üzere 40 bine doğru koşuyor. Pazartesi günü Reuters, “İsrail güçlerinin, aylar önce Hamas’ı mağlup ettiklerini iddia ettikleri bir bölgeyi yeniden ele geçirmek için Gazze’nin kuzey ucundaki yıkıntıların derinliklerine doğru ilerlerken, yerleşim bölgesinin güney ucunda tankların ve birliklerin bir otoyol üzerinden Refah’a doğru ilerlediğini” bildiriyordu. Böylece “istimlak ve soykırım” Refah’ı da kapsamına alıyordu.

SOYKIRIM, İSTİMLAK, PANİK

Pazar günü, kuzeyde Gazze’de “75 yıl önce inşa edilen sekiz mülteci kampından en büyüğü olan Jabalia’da tanklar bölgenin kalbine doğru ilerledi. Kamp sakinleri moloz yığınına dönmüş sokaklar boyunca ellerinde eşya torbalarıyla evlerinden kaçtılar. Tank mermilerinin kampın merkezine düştüğünü ve hava saldırılarının konut bloklarını yok ettiğini söylediler. Adını vermek istemeyen bir kadın, ‘Nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Sokaklarda koşuşturuyoruz’ diyordu” (Reuters).

(...)

‘UYGARLIĞIN’ SESSİZLİĞİ

Bu felakete, farklı “uygarlıklar” farklı tepkiler veriyor. Huntington, “uygarlıklar çatışması” “keşfini” açıkladığında birçok akademisyen, sosyalist entelektüel, bunun bir saçmalık olduğunu savundular; kapitalizmin egemen olduğu dünyada “uygarlıklar” kavramının tutarsızlığını gösterdikten sonra, çatışmaların o sözde “uygarlıklar” arasında değil kapitalist “uygarlığın” içindeki sınıflar ve devletler arasında yaşandığını anımsattılar. Buna karşılık, Müslüman entelijensiya “uygarlıklar çatışması” savının üzerine atladı. Adeta, nihayet(!) özgün bir “uygarlık” olarak tanımlanmaktan haz duymuştu. Ancak bir başkası tarafından tanımlandığı için hâlâ edilgen konumda kalmaya devam ettiğini göremiyordu.

(...)

 Gazze’de istimlak ve soykırım, başladıktan az sonra, Hıristiyan dünyanın (“uygarlığın”) büyük kentlerinde halk, özellikle gençler İsrail’in istimlak ve soykırım uygulamasını protesto etmek için sokaklara döküldü.

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız


No comments: