Monday, April 01, 2024

Ertesi gün...

 

Siyasi analistler, gözlemciler, bir taraftan bu yerel seçimlerin özellikle üç büyük kentteki olası sonuçlarının ne kadar önemli olduğunu vurguluyorlardı; diğer taraftan da partilerin seçim kampanyaları boyunca seçmenin yorgun, siyasete ilginin zayıf olduğunu söylüyorlardı.

İLGİNÇ BİR PARADOKS

Seçimler tüm Türkiye’de yapılıyordu ama ekonomik, kültürel, siyasi sonuçlarının olası etkileri açısından İstanbul, Ankara, İzmir seçimlerinin sonuçları, ülkede iktidarın ve muhalefetin geleceği üzerinde belirleyici olacaktı.

 (...)

Bu “durum” içinde oluşan “seçimler çok önemli ama seçmen ilgisiz!” gibi bir paradoksu ideolojik ve pratik iki etken arasındaki diyalektik ilişki üretiyordu.

(...)

Bu ideolojik ve pratik etkenler hem birbirlerini hem “süreç olarak faşizmin” gelişmesine uygun koşulları besliyorlardı. Diğer taraftan, bu ideolojik-pratik diyalektiği, karşımıza siyasal İslamın kültürel hegemonyasının hem bir sonucu hem de onu yeniden üreten koşullar olarak çıkıyor.

ERTESİ GÜN

Ekonomistlere göre seçimlerden sonra ülkeyi çok derin bir ekonomik kriz bekliyor. Bu öngörü gerçekleşir, çare olarak önerdikleri önlemler alınır hele ekonomiyi bir “IMF paketi” yönetmeye başlarsa krizin tüm yükü zaten ezilmekte olan alt ve orta sınıfların sırtına yüklenecek, rejime olan güvensizlik öfkeye dönüşmeye başlayacaktır.

(...)


Yazının tamamını okumak için tıklayınız


No comments: