Geçen pazartesi, “Dünya Ekonomik Forumu (DEF) Davos toplantısına katılanların nihayet kafasına dank etmiş. Hem demokrasiyi hem de kapitalizmi aynı anda kurtarmak mümkün olacak gibi görünmüyor” saptamasıyla başlamış, yüksek “oktanlı” katılımcıların konuştuğu bir paneli örnek olarak aktarmıştım: Ne kapitalizm çalışıyor ne de demokrasi!
O panelde konuşmacılardan Polman, mali piyasalara öncelik vermekten vazgeçmeliyiz diyordu. Nial Ferguson, üniversitelerde demokrasinin, kapitalizmin doğru dürüst öğretilmediğinden, entelektüellerin kapitalizme düşmanlığından yakınıyordu. Dambiso Moyo’ya göre, “kısa dönemli bakış açısını” terk etmek gerekiyordu. Martin Wolf’a göre ise, demokratik kapitalizmi koruyabilmek için, sınırları denetleyebilmek yaşamsal öneme sahipti yoksa yine, faşizm tehlikesi vardı.
Bu konuşmaları bir araya koyunca, panelin başlığındaki “Demokratik kapitalizm: Bir çıkmaz sokak mı, yoksa ortak bir kader mi” sorusunun, Davos’ta bir cevabının olmadığını anlıyoruz.
(...)
No comments:
Post a Comment