Monday, December 09, 2019

NATO’nun geleceği karanlık

NATO’nun kuruluşunun 70. yılında düzenlenen liderler toplantısından önce Fransa Devlet Başkanı, The Economist dergisiyle yaptığı söyleşide, örgütün durumunu tanımlamak için “beyin ölümü” kavramını kullanınca, ortalık karıştı. Durumu kavrayamayan biri “senin beynin ölmüş” derken, bir başkası “hakaret” olarak kabul ettiğini açıkladı. Halbuki Macron gerçek bir duruma işaret ediyordu: NATO stratejik düşünme, uzun dönemli hedef saptama yeteneğini kaybetti.

NATO toplantıdan, kuruluşun “siyasi boyutunu güçlendirmeye yönelik uzun dönemli bir düşünme sürecine” girmeye karar vererek, bir anlamda, Le Monde’un başyazısında vurguladığı gibi “beyninin ölmediğini kanıtlama planıyla” çıktı. NATO bunu başarabilir mi? Bence başaramaz!

 ‘Blok’ sorunu 

NATO’nun uzun “dönemli düşünme” yeteneğine ilişkin kötümserliğimin arkasında yapısal bir etken var. NATO, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD hegemonyasının aracı ve ABD - Avrupa ortak yaşam alanının koruyucusu olarak kuruldu.

Başka türlü söylersem NATO bir “iktidar blokunun” küresel (emperyalist) çıkarlarını, bu blokun liderliğinin gözetimi altında, korumak üzere kuruldu. Şimdi ne bu iktidar blokunun ne de liderliğin “Soğuk Savaş” öncesindeki gibi tutarlı ve istikrarlı bir varlığa sahip olduğundan söz etmek olanaklı.
(...)

Yazının gtamamını okumak içişn tıklayınız

No comments: