Kapitalist uygarlığın krizinin içinde, ekonomik, ekolojik, insani felaketler, ülkesini kendi malı sanan psikopatlar, hiçbir program açıklamadan devlet başkanı seçilen komedyenlerle aynı ekranları paylaşıyor. Ve çoğumuz, dünyada ve Türkiye’de değişemediği için hızla canavarlaşan düzenin çırpınışlarını, paranoyak şizofrenlerin canımıza kastetmiş hezeyanlarını, düşünceyle eylem arasındaki yapışkan yerden, kocaman gözlerle seyrediyoruz.
(...)
İki saçmalığın ikisi birden
Irkçı, milliyetçi akımlar, insanların tek ve ortak bir dünyada, tek bir kapitalist uygarlık içinde yaşadıklarını görmelerini engelliyor. Bu akımların cazibesine kapılanlar, gerçekte “yüzde 99’un” malı iken, hâlâ kendi ülkeleri sandıkları toprak parçası üzerinde korunabileceklerini sanıyorlar. Dinci akımlar, insanları bu dünyadan umudu kesip, öbür dünyadaki bir kurtuluş fantezisi adına birbirlerinin boğazına atlamaya teşvik ediyorlar.
Türkiye, bu iki saçmalığın ikisini de birleştiren siyasi akımların elinde çırpınıyor.
(...)
Yazının tamamını okumak içn tıklayınız
No comments:
Post a Comment