Thursday, November 30, 2017

Dinin siyasallaşması - Gerçek postmodernizm

Postmodernizm bizi, Aydınlanma geleneğinin soğuk akılcılığından, Modernizmin hakikat, evrensellik, ilerleme gibi saplantılarının despotizminden kurtaracak, “büyük söylemlerin” (teorinin) bastırdığı, sildiği bedenleri (ve hazları), kültürleri (etnik dini farklılıkları) yeniden öne çıkararak, bireyi özgürleştirecekti. Postmodernizm, modernizmin “pasif nihilist” bir parodisi olmanın ötesine geçemedi; gerçek anlamda bir modernizm sonrası sunamadı, giderek söndü ama dinin siyasallaşmasına uygun ortamın oluşmasına da büyük katkı yaptı.
(...)

Popüler kültürde “Para”, uğruna hırsızlıktan, kiralık katilliğe, uyuşturucu satıcılığına kadar her şeyin mubah olduğu (Hollywood filmleri), ilkelerin kolaylıkla terk edilebildiği (komedi dizilerindeki karakterler) bir “yüce nesne” konumuna yükseldi. Insanlığın ufku sermaye ilişkisiyle kapandı.

(...)

siyasal Islamın ılımlı ile radikal kanatları arasındaki fark, karşımıza, bu dünyayı, öteki dünyaya başarıyla geçişe uygun biçimde, Tanrı’nın buyruklarına, Şeriata göre düzenlemek ile öteki dünyaya, bu dünyayı yıkarak (şehadet yoluyla) geçmek arasındaki fark olarak çıkıyor. 

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

No comments: