AKP’de temsil edilen Siyasal İslamın en büyük
fantezisi başarısız darbe girişiminden sonra gerçekleşiyor.
Gerçekleşmenin hızı baş döndürüyor türlü halüsinasyonlar üretiyor: “Artık tüm dünya için Obama’nın ne dediği değil; Recep Tayyip Erdoğan’ın
ne dediği önemli. New York Times’ın makalesinin, The Economist’in
kapağının cehenneme kadar yolu var; artık Yeni Şafak ne diyor, tüm dünya
ona baksın.” Karşımızda vahim bir hubris (Tanrıların karşısında Hubrise -abartılı bir kibre- kapılanları, tanrı Nemesis cezalandırır) var.
‘Son aşama’
Anlaşılan, Siyasal İslamın “pasif devrim” sürecinin,
tamamlanması için gereken tasfiyelere, yeniden yapılandırılacak
kurumlara ilişkin kapsamlı bir hazırlık yapılmış. Ancak toplum bunların
uygulamasına hazır değilmiş.
Aklıma, 1998’de “Neo-con”ların
hazırladığı o ünlü raporu geliyor. Rapor radikal bir dış politika adımı
(imparatorluk fantezisi) tasarlıyor, ancak halkın, sarsıcı bir olay
olmadan bunu kabul etmeyeceğini vurguluyordu.
(...)
Yazının devamını okumak için tıklayınız
No comments:
Post a Comment