Monday, July 07, 2014
İslam Dünyasında Büyük Paradoks
Dünyada yaklaşık 1.2 milyar Müslüman var. Geçen hafta yayımlanan bir uluslararası eğilimler raporu, Müslümanların büyük çoğunluğunun, kökten dincilikten (“aşırı” akım ve yorumlardan) yana olmadığını gösteriyor.
Diğer taraftan Afrika’dan Ortadoğu’ya, El Kaide türevi cihatçı örgütlerin siyah bayraklarının giderek daha yoğun biçimde dalgalandığını, bu “örgütlerin”saldırılarında, ölenlerin, kaçırılıp tutsak alınanların sayısının artmakta olduğunu görüyoruz. Son dönemde, üç İsrailli genç kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı, sonra cesetleri bulundu. Bir Filistinli genç kaçırıldı, onun da cesedi bulundu. IŞİD adlı örgüt, etkinliklerini Suriye’den Irak’a kaydırdı, Musul’u aldı ve ramazan başlarken, örgütün lideri kendini halife ilan etti; IŞİD’in adı, tüm dünyayı potansiyel toprağı kabul eden bir İslam Devleti (İD) olarak değişti. ABD ve İngiltere’de havaalanlarında yine güvenlik alarmı verildi; medyada terörist saldırı olasılığı paranoya hızla artmaya başladı.
Tüm bunlar olurken kökten dinciliğe karşı olduğunu iddia eden büyük Müslüman çoğunluğun, bu “çoğunluğun” entelektüellerinin bu kökten dinci akımların yarattığı ve çoğu zaman yaşamlarını altüst eden kaos, terör, yıkım karşısında öfkelendiğine, dehşete düştüğüne ilişkin kayda değer bir belirti yok. Paradoks işte burada!
Bu büyük çoğunluk, kederli gözlerle, bu şiddetin kurbanlarına bakarak “Ama bu İslam değil ki. Bunlar Müslümanları temsil edemez ki. Bunlar Müslümanlığa zarar veriyor” diye söylenerek savunmaya geçmeye çalışıyor. Diğer taraftan, ne zaman, İslam dininin dışından birinin, Müslümanlığa saygısızlık ettiği, Müslümanlığı kötü tanıttığı iddia edilse bunlar kolaylıkla sokaklara dökülerek siyah bayraklı militanlarla birlikte kitlesel protesto gösterileri sahneleyebiliyor.
Yazının devamını okumak için "tık"layınız
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment