Rejim, yalnızca ekonomik, siyasi, kültürel olarak değil, en önemlisi tarihsel olarak tükendi ama yarın gitmiyor: Dışarıda emperyalist merkezlere yeni tavizler verme, ayrıcalıklar tanıma olasılığı, içeride baskı, terör eğilimi güçleniyor.
TARİHSEL TÜKENİŞ
Bu ikinci tükeniştir. Birincisi, Osmanlı İmparatorluğu, sultanlık, istibdat ve Saray rejiminin çöküşüne ilişkindi. Bu çöküşün karşısında yükselen, Cumhuriyetçi, antiemperyalist, seküler akım, tarihsel olarak bir ilerlemeyi temsil ediyordu. Fransız Devrimi’nin izlerini taşıyan Cumhuriyetçi akımın (geleneğin) temel ilkeleri, “kodları” eşitlik, serbestlik ve kardeşlikti. Bunlar kapitalist gerçeklik içinde doğmuş ilkelerdi, serbestlik yalnızca kapitalist sınıfın özgürlüğüne ilişkindi ama bu kavramların üçü de kapitalizmin ufkunun ötesine taşınabilecek yönde yeniden yorumlanmaya açıktı. Bu kavramların kurduğu zeminde, özgürlük, demokrasi, emek, sınıf sömürü, bilim, vatandaşlık gibi Aydınlanmageleneğinin kavramları, düşünce tarzları, adalete ilişkin sorunlar bağlamında “konuşulabilir olanın” sınırları içinde kalıyordu.
21. yüzyılda, karşısında siyasal İslamın rejimi, sultanlık, saray, kul, dinci dogma, itaat, biat, tabiiyet kavramlarının kurduğu zemin üzerinde, Cumhuriyetçi akımın, Aydınlanmacı öncesine, geçmişe/geriye dönüş arzusunu temsil ediyor. Özgürlük, demokrasi, emek, sınıf, sömürü, bilim, vatandaşlık gibi kavramlar, düşünce tarzları, adalete ilişkin sorunlar bağlamında “konuşulabilir olanın” sınırları dışında kalıyor. Rejim “Kültürel egemenliğimizi kuramadık” derken 20 yıllık iktidarının geldiği noktada, Cumhuriyet, Aydınlanma geleneği karşısında artık, geleceğe ilişkin anlatacak bir hikâyesinin, baskı ve yok etme dışında bir seçeneğinin, kalmadığını da itiraf etmiş oluyor. Bu tam anlamıyla, bir tarihsel, hatta kültürel tükeniştir.
EKONOMİK VE SİYASİ
Uluslararası finans kapitale, NATO gibi güvenlik sistemlerine bağımlı bir ülke olan Türkiye’nin ekonomik krizini “aşabilmek” için gerekli dış kaynağı getirebilir umuduyla rejim, ekonominin yönetimini neoliberal paradigma içinde çalışan bir uzmana verdi. Bu uzman hem sonuç alamıyor hem de rejimin tarihsel siyasi tükenişini besleyen, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı krizini derinleştiriyor.
No comments:
Post a Comment