Cumhuriyet. 13/03/2020
İngiltere İşçi Partisi’nde 2017’de Jeremy Corbyn liderliğinde başlayan olağanüstü canlanma 2019 genel seçimlerinde tarihsel bir yenilgiyle sonuçlandı. Corbyn istifa etti, yeni bir başkan arayışı başladı. Böylece İngiltere İşçi Partisi’nin geleceği üzerinde büyük bir soru işareti oluştu.
Corbyn olayı
İngiltere İşçi Partisi, 13 yıllık Blair döneminden sonra 2010 ve 2015 genel seçimlerindeki yenilgilerin ardından kendine yeni bir başkan seçmeye kalktığında, tam anlamıyla bir belirsizlik içine düşmüştü.
Blair ve temsil ettiği politikalar İşçi Partisi tabanından gözden düşmüştü. Buna karşılık yeni başkan adaylarının hepsi Blair çizgisinin devamı 2. sınıf politikacılardı.
Aday listesindeki bu tekdüzeliği ortadan kaldırmak, Parti üyelerinin ilgisini çekmek, seçilecek adayın meşruiyetini güçlendirmek amacıyla listeye Corbyn’in adı da eklendi.
Ancak hiçbir kazanma olasılığı olmadığı güvencesiyle listeye eklenen Corbyn bir anda Parti üyeleri arasında bir dalgalanma yarattı, gençlerin, sol grupların ilgisini çekti. Corbyn etrafında, parti içinde ve dışında bir hareket şekillenmeye, İşçi Partisi’nin üye sayısı, Corbyn’e destek vermek için gelenlerle hızla artarak 600.000’e ulaştı.
35 yıllık milletvekilliği döneminde çizgisini koruyan, Corbyn diğer adaylar karşısında, samimi, tutarlı, dürüst bir kişiliği temsil ediyordu; medyada da ilgi çekiyor.
Corbyn parti başkanlığı yarışını kazanması hem büyük bir sürpriz oldu hem de büyük bir umut kaynağı. İşçi Partisi hızla değişen bir görüntü veriyordu; artık genç, dinamik bir partiydi. Corbyn parti üyelerinin iradesinin parti merkezine, parlamento grubuna yansımasına, parti içi demokrasiye özellikle dikkat ediyordu. Parti dışındaki sol gruplardan oluşan “Momentum” hareketi, “Kanarya” adlı internet dergisinin desteği sol siyasi alana yeni bir canlanma getirmişti. Momentum’un üye sayısının 40,000’e ulaştığı söyleniyordu.
Muhafazakâr Parti lideri Theresa May İşçi Partisi daha fazla güçlenmeden meclis çoğunluğunu arttırmak ve ek dört yıl kazanmak için erken seçimlere gitmeye karar verdiğinde, Momentum, çok etkili bir seçim kampanyası aracı olduğunu kanıtladı. Momentum’un Sosyal medyayı kullanışı, üyelerini ev ziyaretlerine doğru yönlendirme becerisi muhafazakar partide korku yaratıyordu. Corbyn’in seçim kampanyasını halkın içinde seçmenle yoğun diyalog içinde sürdürmesinin de katkısıyla İşçi Partisi, 2017 seçimlerinde oylarını, % 40’a, Blair dönemini anımsatan bir düzeye yükseltti. İşçi Partisi’nin, seçimleri kazanamamış olsa da, Muhafazakar Parti’yi meclis çoğunluğundan yoksun bırakarak adeta bir liderlik krizi içine atması, Corbyn açısından büyük başarı olarak yorumlandı.
Şimdi Parti’nin önünde gelecek seçimlerini kazanmak üzere hazırlanmak için dört yıl vardı. Gelecek, genel olarak İngiltere solu özel olarak İşçi Partisi açısından aydınlık görünüyordu.
Sonra, bu aydınlık hızla dağılmaya başladı
İşçi Partisi’nde 2017’de başlayan sosyalist canlanma 2019’da çok acı bir seçim fiyaskosuyla son buldu. Çok güçlü ve deneyimli bir iktidar aygıtı olan Muhafazakar Parti, yeni duruma hızla uyum sağlarken, Corbyn’in Brexit konusunda tutarlı bir siyasi çizgi izleyememiş olması, ilk bakışta bu yenilginin nedeni olarak görülebilir. Ancak bu tutarsız çizgi aslında, İşçi Partisi’nin toplumsal tabanında yaşanan önemli bir değişimin partiye yansımasının sonucuydu.
İşçi Partisi’nin toplumsal tabanını geleneksel olarak mavi yakalı işçiler, daha az olarak beyaz yakalı işçiler ve sol eğilimli entelektüeller oluşturur. Ancak 1980’lerde başlayan neoliberal politikalar, küreselleşme ve teknolojik gelişmeler, giderek öne çıkan kimlik politikaları Birleşik Krallığın ekonomisinin yapısını değiştirmeye, kültürel dokusundaki değişimleri hızlandırmaya başladıktan sonra işçi sınıfı içinde iki farklı kesim şekillendi: Yalnızca, ekonomik olarak değil kültürel dünyaları açısından da hızla yok olmakta olanlar ve yeni gelişmeye, yeni kültürel biçimler üretmeye başlayan kesimler.
2015 göçmenler krizi, bu krizin etkileri altında yapılan 2016 Brexit halk oylaması, İşçi Partisi’ni bu iki kesimi birlikte içeren bir tabanı korumak gibi son derecede zor bir sorunla yüz yüze getirdi. İşçi sınıfının geleneksel kesimi var olanı korumak kaygısıyla hareket ediyor; göçmenlerden, onlarla birlikte gelen “yabancı” kültürden korkuyordu. Galler ve İskoçya’da bu duygulara bağımsızlık arzusu da ekleniyordu. Bu kesim hem İşçi Partisinin halkçı politikalarına destek vermek istiyordu, hem de Brexit’den yanaydı, aşırı sağın milliyetçi ırkçı propagandasına açıktı.
İşçi sınıfın yeni gelişmekte olan, dijital ekonomi, hizmet sektörü üzerinde çalışan, küreselleşme sürecine uyumlu kesimleri, bunlara katılmaya hazırlanan öğrencilerden oluşan kesimi de İşçi Partisinin halkçı politikalarını destekliyordu ama Brexit’e karşıydı, göçmen haklarını avunuyordu.
Ancak, İşçi Partisi, 2019 seçimlerine giderken açıkladığı, halkçı taleplerle dolu programı seçmene basitleştirilmiş biçimde sunamadı. Dahası Corbyn’in Brexit tartışmalarında açık ve kararlı bir çizgi geliştirememesi; medyanın, geçmişte İrlanda sorununda Cumhuriyetçilere verdiği destekten, Nükleer silahlara karşı tutumundan hareketle çizdiği “ülke güvenliği için zararlı adam” imajı İşçi sınıfının, Corbyn’e olan güvenini kırdı. Corbyn’in Filistin sorundaki tutumu da medyada, Yahudi düşmanı olarak sunuldu. Partinin, geleneksel oy tabanının bir parçası olan Yahudi cemaati de partiden uzaklaştı.
İşçi Partisi’nin geleneksel kesimleri artık sağ popülizmi benimseyen, sosyal medya araçlarını İşçi partisi kadar iyi kullanabilen Muhafazakar Parti’ye yöneldiler. Buna karşılık İşçi Partisi’nın en çok Londra’da, üniversite kentlerinde, bu kentlerin etrafındaki gelir durumu iyi eğitimli kesimlerden oy aldığı görülüyordu.
Özetle İşçi Partisi, İşçi sınıf içindeki bölünmeyi yönetemedi. Şimdi İşçi Partisi’bin ne yöne gideceği belirsiz. Partinin başına, sağ kanadın desteğiyle bu tutarsız Brexit politikasının mimarı, Sir. Keir Starmer’in gelme olasılığı hızla artıyor. Parti içinden bir kesim, ayrılarak ayrı bir yapılanmaya yönelmekten söz ediyor. İşçi sınıfının geleneksel kanadını kazanmanın, bu iki kanadı, bir araya getirmenin yolunu henüz kimse bilmiyor.
No comments:
Post a Comment