Thursday, September 01, 2022

Uyandı ve şimdi hapşırıyor...

 

Napolyon’a atfedilen “Çin uyanırsa dünya sarsılır” sözleri gerçek oldu. “ABD hapşırsa dünya nezle olur” sözü de artık, Çin için geçerli. 

YENİ VAZGEÇİLMEZ ÜLKE

Büyük bir yatırım ve ihracat pazarı olan ekonomisiyle Çin artık bir “vazgeçilmez ülke”. Çin’in hammadde, gıda ürünleri talebi uluslararası piyasalarda fiyatları belirliyor, hammadde ve gıda maddeleri ihraç eden gelişmekte olan ülkelerin dış ticaret gelirlerini, ekonomik ve siyasi dengelerini etkiliyor. Buna ek olarak Çin özellikle “Kuşak Yol İnisiyatifi” bağlamında, genelde dünya çapında en büyük kreditör ülke. Kimi gelişmekte olan ülkede, ekonominin istikrarı, egemen sınıfların iktidarı bu kredilere, Çin’den gelecek finansal desteğe dayanıyor.

(...)

VE KRİZLERİ

Kapitalist bir ülkenin kriz eğilimlerini sonsuza kadar (yönetim modeli ne olursa olsun) ertelemesi olanaklı değil. Bu, Çin için de geçerli. Finansal krizden sonra Çin, dünya piyasalarındaki daralmanın da etkisiyle ağırlaşan “aşırı birikim” eğilimini, yönetebilmek, ekonomik dinamizmi koruyabilmek için kaynakları, ucuz krediler yoluyla inşaat sektörüne ve sermaye ihracına yöneltmişti. Birincisi iç piyasada refah düzeyini yükseltirken “aşırı üretim” sorununu inşaat sektörüne transfer etti...  

İkincisi, sermaye ihracı, siyasi ve jeopolitik koşullar da içeren, çoğu bağımlılık yaratmaya yönelik borçlandırma anlaşmalarıyla, gelişmekte olan ülkelere özellikle de Kuş Yol İnisiyatifi coğrafyasındaki ülkelere yönlendirilmişti.

Şimdi inşaat sektöründe oluşan bir yatırım balonunun patlayarak dünya mali piyasalarını sarsma olasılığından söz ediliyor. 

(...)

yazının tamamını okumak içn tıklayınız

No comments: