Thursday, November 28, 2019

Kadına şiddet ‘normal’

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde İstiklâl Caddesi’nde buluşan yaklaşık 2000 kadına polisin, biber gazı ve plastik mermiyle müdahale etmesine, aynı günlerde, siyasal İslamın “yandaş” medyasında kimi tiplerin, İstanbul Sözleşmesi’ne orantısız bir şiddetle saldırmasına bakarak, AKP Türkiyesi’nde kadına karşı şiddetin normalleştiği, kurumlaştırılmasını amaçlayan bir eğilimin giderek güçlendiği söylenebilir.

Femicide’

Femicide” ya da kadın cinayetleri istatistiklerine kabaca bir bakış yukarıdaki iddiayı destekliyor. Avrupa çapında veri toplayan EUROSTAT, eşleri, yakınları tarafından öldürülen kadınların sayısını...

Monday, November 25, 2019

‘Emperyalizm’ ve ‘ulusalcılık!’

Sık sık çetrefilli bir ikilemle karşılaşıyoruz. Bir tarafta ABD kaynaklı darbe girişimleri, öbür tarafta ülkesini yönetmekte zorlanan, kitlesel muhalefet dalgalarıyla boğuşan, çoğu, en hafif tabiriyle otoriter eğilimler sergileyen yönetimler. Liberal entelijansiya, tüm dikkatini demokrasi adına, emperyalizmi yok sayarak, ABD’nin basıncı altındaki rejimlerin “eksikleri” üzerinde yoğunlaştırıyor. Ulusalcı entelijansiya tüm dikkatini ABD dış politikası üzerinde yoğunlaştırıyor, bu otoriter rejimlere yönelik eleştirileri emperyalizme verilen destekler olarak görüyor. Ben bu iki tutumun da yanlış olduğunu düşünüyorum.

Biri emperyalizm mi dedi?

LeninBukharin, Luxemburg, daha sonra Arendt, Fanon… Kapitalist emperyalizm hakkında iyi kötü bir fikrimiz var: Kapitalist emperyalizm, askeri müdahaleden, darbeden, açık şiddetten daha geniş bir pratikler alanını kapsıyor, özellikle ekonomik bağlamlılık ilişkileri, ideolojik etki üzerinden işliyor.

Thursday, November 14, 2019

Bolivya’da darbe

Bolivya’da seçim sonuçları iktidar ve muhalefet arasındaki gerginlikleri sokağa taşıdı. Faşist çeteler, Morales taraftarı yerli halka saldırmaya başladılar. Yerli halkın da saldırılara cevap vermeye başlaması bir iç savaş olasılığını gündeme getirdi. Ordu “istikrarını sağlamak” adına Morales’i istifaya çağırdı. Morales istifa etti, Meksika’ya gitti.

Küba, Venezüella, Arjantin yönetimleri ve İngiltere’de İşçi Partisi Başkanı Corbyn darbeyi kınadılar. Hemen her yerde sol hareketler, emperyalizmin müdahalesinden, Latin Amerika’daki hibrit savaş hamlesinden söz ediyorlar. Darbeyi, emperyalizmi, sokaklardaki faşist çeteleri lanetlemek gereklidir, ancak, yaşananlardan ders almak için yeterli değildir. Madalyonun öbür yüzüne, Morales yönetimine de bakmak gerekir.

Büyük ekonomik başarı

(...)

yazınınn tamamını okumak için tıklayınız

Monday, November 11, 2019

İlginç zamanların garip halleri


Dilerim ilginç zamanlarda yaşarsın” ünlü bir Çin bedduasıdır. Kısa bir ufuk turunda rastlayacağımız gariplikler, bu bedduanın gerçekleşmiş olduğunu gösteriyor.

Geç(emey)iş sürecinde

Bir dönem bitti, yenisi başlayamıyor” saptaması bir “geçiş” değil “geçemeyişe” işaret eder. “Bu geçemeyiş”, akla Hegel’in “kötü sonsuz” (“değişemeden kendini tekrarlayarak büyümeye devam etme”) kavramını getiriyor. “Kötü sonsuz” içinde şeyler giderek canavarlaşırlar.
Örneğin: Gelir dağılımındaki müstehcen eşitsizlik, hane halkının yüzde 8’inin toplam servetin yüzde 85’ine sahip olmasına karşın derinleşmeye devam ediyor...
(...)

Friday, November 08, 2019

BOP’tan KGK’ye yeni Ortadoğu

Başbakan Erdoğan, kendini eşbaşkan ilan ettiği Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), Irak işgali fiyaskosuyla, 2004’te Mısır ve Körfez ülkelerinin itirazı birleşince komaya girdi. Arap isyanları döneminde, BOP’u komadan çıkarma çabaları sonuçsuz kaldı. Nihayet Rusya’nın Suriye’deki başarısının, IŞİD’in yenilgisinin ardından Başkan Trump, güvenlik bürokrasisinin tüm itirazlarına kulağını kapatarak komadaki hastanın fişini çekmeye karar verdi.
Şimdi “ABD bölgeden çıkıyor mu”, “Bu ABD’nin ‘Süveyş krizi’ mi?”... “Öyleyse Ortadoğu portföyünü kim devralıyor” gibi sorular yoğun biçimde tartışılırken, Rusya’nın bir cevap olarak “Körfez Güvenlik Konsepti” başlıklı bir projeyi uygulamaya koymaya başladığı görülüyor. Bu sorular ve Rusya’nın hamlesi, büyük güçler arası rekabet ve paylaşım gerginliklerinin daha da artacağını düşündürüyor. 
(...)

Monday, November 04, 2019

‘Canavarların zamanı-II’ ve Türkiye

Atlantik Konseyi, 2016’da yayımladığı Küresel Riskler 2035 başlıklı raporunu, Gerileme ya da Rönesans başlıklı bir çalışmayla güncelledi. Okurken, 14 Kasım tarihli yazımda aktardığım “Eski dünya ölüyor, yenisi doğmakta zorlanıyor: Şimdi canavarların zamanıdır” sözleri geldi. 

'Bir tarihsel ritim bitti'

Rapor, 2016 raporunun saptadığı eğilimlerin daha da güçlendiğini vurguladıktan sonra ekliyor: “Soğuk Savaş sonrası düzen bir ‘yeni normal’ yaratamadan çözülmeye devam ediyor”. 1990’ların tek kutuplu dünyası... Artık kesinlikle geride kaldı”. “ABD’nin gerilemesinin kesinleşmesi kaçınılmaz değil ama Çin ile açık bir çatışma riskleri artırır”. “Çin’de sert bir ekonomik kriz patlak verirse bu, dünya çapında bir ekonomik yıkıma, korumacılığa, siyasi istikrarsızlığa yol açar.”
Rapor, “bu jeotektonik ve jeostaretjik kaymalar döneminin daha birçok yıl etkisini göstermeye devam edeceğini” düşünüyor. Çünkü “Batı önderliğinde kurulan liberal düzene yol açan tarihsel ritim sona ermiştir”.
(...)