Kapitalizmin krizinin derinleşmesiyle birlikte, liberal demokrasinin ve bireysel özgürlüklerin sınırları, bu ikisi arasındaki ilişki ve çelişkilerin boyutları üzerine eski bir tartışma gelişmiş kapitalist ülkelerde yeniden gündeme geldi. Gelişmekte olan ülkelerde bu tartışma her zaman vardı. Türkiye seçimlere giderken bu tartışma daha da büyük bir önem kazanıyor. Ancak bu dizi gelişmiş ülkelerle sınırlı.
Yeniden canlanan tartışmanın genel eğilimi, liberal demokrasinin geleceğinin parlak olmadığına hatta “artık bittiğine” ilişkin. Liberal demokrasinin “liberal” yanının demokratik yanıyla, “serbestliklerin” (liberty) demokrasiyle uyuşmadığına “demokrasinin serbestlikleri boğmaya başladığına” ilişkin bir korku var.
(...)
No comments:
Post a Comment