Thursday, November 11, 2021

Söyleyene değil, söyletene bak!



Mehmet Barlas’ın pazartesi yazısını okuyunca, ilk önce “sahibinin sesi” diye düşündüm. Salı yazısı da üzerine tüy dikti!

(...)

BİR ‘CONSIGLIERE’ OLARAK BARLAS

Böylece Barlas (ki bu işlerde çok deneyimlidir) yazısında, üç noktada, kendince, siyasi iklime müdahale ediyordu.

Birinci noktada Barlas karşımıza “ev sahibini” bastıran “yavuz hırsız” olarak çıkıyor: Dünyada, özellikle Türkiye’nin finansal ve teknolojik beslenme kaynaklarının merkezlerinde, medyanın, siyasi liderlerin ve uzmanların, siyasal İslamın, AKP rejiminin meşruluğunu tartışmaya başladıkları bir dönemde Barlas, deneyimlerine çok uyan basitlikte bir “takla atarak”meşruiyet sorununu muhalefet partilerinin üzerine kaydırmaya çalışıyor. 

(...)

İkincisi Barlas, CHP ve İYİ Parti’yi, AKP liderliğinin sık sık dile getirdiği “Bunlara devlet, ülke teslim edilmez” ifadesini tekrarlayarak tehdit ediyor: 

(...)


BİR SEMPTOM OLARAK BARLAS

(...)

Bu noktada Barlas karşımıza, muhalefet partilerine, seçimleri kaybetmeyi kabul etmelerini, rejime de eğer etmezlerse seçimlere girmelerinin engellenmesini önererek işte bu paradoksun ve korkunun semptomu olarak çıkıyor.

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

No comments: