Monday, November 22, 2021

Sakal, bıyık ve 3. seçenek

 Rejimin, ülkeyi, siyasal İslamın sınıfsal çıkarlarının peşinden sürükleyerek getirdiği noktada durum, “Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık” atasözünü anımsatıyor. Tabii, verili gerçekliğin korunabilmesi için olasılıklar yelpazesinin dışına itilen bir yolu seçerek doğrudan karşıya tükürmek de var. Ancak bu seçenek, henüz zayıf bir olasılık bile değil. Biz, sakal ve bıyık üzerinde odaklanalım.

Türkiye’de, insanlar her sabah biraz daha yoksullaşırken adeta, “Dolara ne olacak?” kaygısıyla kalkıyor. Aklıma 1982 Meksika krizi sırasında, Plantu’nun Le Monde’da yayımlanmış bir karikatürü geliyor: Yıkık dökük bir kulübenin kapısının eşiğinde, boynu bükük tek bir mısır bitkisinin önünde oturmuş, üstü başı perişan iki köylüden biri öbürüne “Bugün dolara ne oldu acaba?” diyordu. 

Rejim “yüksek faiz enflasyonu azdırır” iddiasıyla, sürekli faiz indiriyor. Enflasyon ise azdıkça azıyor. Türk Lirası’nın dolar karşısındaki yıllık kaybı yüzde 45’e dayandı. Rejim, “Meraklanmayın biz ekonominin kitabını yazdık” diyor ve bir sayfa daha açıyor: “TL değer kaybettikçe ihracat artacak, cari fazla vereceğiz, bu da enflasyonu dizginleyecek.” 

Rejim hangi evrende yaşadığına inanıyor bilemiyorum ama bu evrende, Türkiye ekonomisinde, TL değer kaybederken iki gelişme yaşanıyor. 

(...)

Yazının tamamını oku bak için tıklayınız

No comments: