COP26 iklim zirvesinin pratik sonuçlar doğuracağına pek kimse inanmıyor (Project Syndicat, “The Great COP-Out?” -Büyük kaytarma-, 4/11/ 2021). İngiltere Kraliçesi bile “Bu kadar lafa karşılık bir şey yapılmaması çok sinir bozucu” diyor. Siyasi oportünizm bir etken ama esas sorun yapısal. İklim krizini önlemeye yönelik gerçekçi önlemler, uygarlığın temel çelişkilerine çarpıyor. Yine de COP26, hiç olmazsa, “ekonomistleri” ekolojiyi hesaba katma noktasına getirdiği için yararlı oldu.
İKİ ÇELİŞKİ…
Kapitalizmin yapısal (uzun erimli) krizi devam ediyor.
(...)
Ancak kapitalizmin kriz üreten bir çelişkisi daha var.
(...)
STRATEJİK UNUTMA
Cambridge Üniversitesi’nden, ekonomist Prof. Sir. Dasgupta, Financial Times’da yayımlanan bir söyleşide, “Küresel, varlık sürdürülebilirliği portföyümüzü yönetmeyi başaramadık… Geçtiğimiz on yıllarda büyük bir refah artışı yaşadık ama bu, doğaya büyük zarar verme pahasına gerçekleşti…” diyor. Prof. Dasgupta’ya göre, geleneksel ekonomik modeller “doğanın” bir varlık (asset) olduğunu yadsımışlar ve insan etkinliğinin bu biyolojik alan üzerindeki aşındırıcı etkisini ihmal etmişler. Halbuki, “ekonomik düşünceye doğayı da katmak dev bir adım olmaz”mış. Prof. Dasgupta da Polanyi’nin Büyük Dönüşüm başlıklı yapıtını unutmayı seçenlerden anlaşılan!
Polanyi’nin Büyük Dönüşüm başlıklı çalışması 1944 yılında, liberalizm ve serbest piyasa fantezilerinin yol açtığı Faşizm ve Dünya Savaşları dönemi kapanırken, bir yapısal kriz yerini genişleme dönemine bırakırken yayımlandı.
(...)
No comments:
Post a Comment