Wyoming, Jackson Hole’da yapılan yıllık ekonomi sempozyumu üzerine okurken Fed Başkanı Powell’ın konuşması, enflasyon ve faizler gibi konuların yanında benim ilgimi en çok, katılan merkez bankları üst düzey yöneticilerinin, ekonomistlerin, IMF’nin kaygılandıkları konu çekti: Neoliberal küresel kapitalizmin “yönetim-kullanım el kitabı” artık eskimiş. Dünya ekonomisinde “yapısal bir değişim” yaşanırken yeni bir “el kitabı”, yeni bir model gerektiğine ilişkin talepler Jackson Hole’da da dile getirilmiş. “Kurala dayalı” dünya ekonomik düzeninin, BRICS grubunun genişlemesinin de gösterdiği gibi parçalanmaya devam ediyor olması, IMF başkanı Kristalina Georgieva’nın deyimiyle “ülkelerin karşı karşıya olduğu riskleri daha da artırıyor”.
(...)
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, konuşmasında emek piyasasının, yeşil ekonomiye geçişin, dünya ekonomisinin rekabet eden bloklara doğru parçalanmaya başlamasının sorunlarına değindikten sonra, “Bugün karşımızdaki duruma ilişkin bir el kitabı yok. Öyleyse bir yenisini yapmamız gerekiyor” diyormuş. Japon Merkez Bankası Başkanı Kazuo Uedo, artmakta olan jeopolitik gerginlikler, sanayilerin eve ya da dost coğrafyalara dönme eğilimi karşısında uyarılarda bulunduktan sonra eklemiş: “Küresel ekonomi, her şeyin hızla değişmeye başlayacağı bir kırılma noktası yaklaşıyor.”
(...)
Dünya ekonomisi, gelmekte olan şoklara hazır değil. Merkez bankası rezervleri, üretken kapasiteleri yetersiz, teknolojik temelleri zayıf, kurumları, “toplumsal mutabakatı”, “beyin sermayesi” yetersiz ülkeler büyük risklerle karşı karşıya. Bu riskleri öngörecek, etkilerini değerlendirecek ve yönetecek bir “el kitabı” (Her derde deva IMF reçeteleri artık yok, neoliberal model çalışmıyor) yok. Durumu betimlemek için “kırılma noktası”, “Ucuna geldik” gibi gerçekten ağır ifadeler kullanılıyor.
Bu sırada, AKP rejimi ülkesini, geçim sıkıntısından toplumsal kutuplaşmaya, ormanlarına, tarımına, nüfus yapısından, ekonomisinden kültürüne, en değerli beyinlerini ülkeden kaçırmaya kadar hemen her alanda yıkmakla meşgul...
No comments:
Post a Comment