Partiler aday listelerini açıkladılar. Manzara “yapışkan statüko” kavramını hatırlattı. Bu kavramı, ilk kez 11 Eylül 2011 tarihli yazımda, CHP’nin kendi sağına umut bağlama eğiliminin sonuçları bağlamında, “patika bağımlılığı”, “algısal kilitler” kavramlarıyla birlikte kullanmıştım.
(...)
SEÇİM KONJONKTÜRÜ
Seçim konjonktürünün bir bileşeni, o iktidar yapısının artık sürdürülemez olmasıdır: Ülkedeki derin ekonomik krizin, emperyalist “yeniden paylaşım”rekabetinin basıncı altında, siyasal İslamın çıkarlarıyla, egemen sermayenin çıkarlarını, bağımlılık ilişkilerini bağdaştırmak artık olanaklı değildir. Konjonktürün ikinci bileşeni, “yapışkan statüko”ya (algısal kilitler-patika bağımlılığı) ilişkindir: Yukarıdaki ittifakın egemen sermaye (emperyalizm) kesiminin çıkarlarını temsil eden kültürün, aktörlerinin muhalefetin altılı masa ve HDP/YSP kanadının listelerine neredeyse homojen biçimde dağıtılmış. “Süreç olarak faşizmin” doğuşuna, doğrudan ya da işbirlikçi olarak katılmış beş isim bu durumu çok güzel sergiliyor. Bir tarafta, ekonomide Babacan, dış ilişkilerde Davutoğlu, adalette Sadullah Ergin. Diğer tarafta, ABD ve AB (emperyalizm) ilişkileriyle, AKP karşıtlarına “simgesel şiddet” uygulama, Kürt hareketine sahte umutları satma işlevleriyle Çandar ve Cemal.
(...)
No comments:
Post a Comment