Büyük bir finansal çöküş, faşizm, büyük güçler arası savaş, iklim krizi gibi uygarlık yıkıcı potansiyellere sahip olgulara, 19 Mart’ta bir yenisi eklendi: GPT-4(Generative Pretrained Tranformers).
Microsoft’un açıkladığı yeni yapay zekâ (YZ) uygulaması GPT-4 büyük tartışma yarattı. Bilim insanlarının, Tesla ve SpaceX kurucusu Elon Musk, Apple’ın kurucularından Steve Vozniak gibi teknoloji sektörü liderlerinin katılımıyla hazırlanan, salı günü imzacı sayısı 5 bin 500’ü geçen bir deklarasyon, YZ alanındaki gelişmelerin hızlanarak insanın anlama kapasitesini aşmaya başladığını, denetimden çıkarak uygarlığı tehdit etme olasılığını gündeme getirdiğini vurguladı; YZ laboratuvarlarının, GPT-5’e geçmeden önce, riskleri tartışmak üzere çalışmalarına 6 ay ara vermelerini istedi, devlet denetiminin gerekebileceğine işaret etti.
BİR BAŞKA CİNS ‘YAPAY ZEKÂ’...
YZ’nin getirdiği riskler tartışılırken sektöre finansal ve kültürel ilgi hızla artıyor, her gün yeni bir model piyasaya çıkıyor. Kasımdan bu yana 100 milyon yeni kişi GPT kullanmış. Goldman Sachs, “YZ küresel hasılayı yüzde 7 oranında artırabilir” diyor. Bu yüzde 7 için tüketilecek kaynaklara değinmeyen iyimserlik, YZ’nin gelişmesinin hızlanacağını düşündürüyor.
Diğer taraftan, bu “teknolojik YZ”nin (TYZ) insanlığın yaklaşık 250-300 yıl önce yarattığı, deyim yerindeyse, bir “toplumsal yapay zekâ” makinesinin egemenliği altında doğdu. Evet, “kâr-makinesi” olarak sermayeden söz ediyorum. Bu kâr-makinesinin, iç dinamiklerinin (“yazılımının”) mantığı, bu mantığın insan aklıyla ilişkisi, az çok bilinse bile, hareketinin yönü (krizleri-yenilenme anları) çoğu kez öngörülemiyor. Bu “kâr-makinesinin”, “öngörülemeyen” yan ürünleri sürekli uygarlık sarsıcı olaylar yaratıyor.
(...)
No comments:
Post a Comment