Siyasal İslamın AKP rejiminin liderliğinin, dinci entelijansiyanın, kafalarındaki hayalleri gerçek sandıklarını birçok kez vurgulamıştım. Geçen haftaki yazımda da bu “gerçeklik” sorununun, ülkenin jeopolitik sermayesini nasıl tükettiğini örneklemiştim. Rejim böyle, peki ya muhalefet, özellikle ana muhalefet partisinin liderliği?
Bu soruya cevap vermeye çalışmadan önce “1 Mayıs” kutlamalarını önlemeye çalışan polisin baskısına, orantısız şiddet uygulamalarına kararlı biçimde direnen gençleri, geleceğin işçi sınıfını, sol entelijansiyanın katkılarını kutlamak istiyorum. 1 Mayıs geleneğini bu yıl da yaşattılar. Gerçekten de yazının devamındaki saptamaların da göstereceği gibi, gelecek bu gençlerin elinde; bugünkü siyasi “liderlerin” değil!...
(...)
Kabul etmek gerekir ki Kılıçdaroğlu, Rejim’in biçimine ilişkin çok yerinde tespitler yapıyordu: “Türkiye’de demokrasi askıya alınmıştır, anayasa askıya alınmıştır, hak ve özgürlükler askıya alınmıştır.” … “bizim ülkemizde demokrasi yok!”
(...)
Kısacası, Kılıçdaroğlu’nun deyişiyle “Ülkede demokrasi yok!” Peki, ne var?
Demokrasi yoksa, seçimler nasıl olacak? “Nasıl olsa bütün bunların tamamı değişecek” iddiasının dayanağı nedir?
(...)
No comments:
Post a Comment