(...)
1915-18 “olayını” adlandırma (Ermeni soykırımı/katliamı/tehcir) konusunda en az yarım yüzyıldır kararlar verilmiş, saflar belirlenmişti. Bundan sonrası artık hangi tanımın egemen olacağına ilişkin bir siyasi-kültürel “mücadeleydi”. Türkiye’nin bu mücadeleyi kazanacak gücü yoktu, emperyalist sistem içindeki konumundan dolayı da azınlıkta kalmaya mahkûmdu; ancak jeopolitik dengelere, “jeostratejik sermayesine” dayanarak konumunu korumayı, bir “savunma savaşını” sürdürmeyi başarıyordu. AKP rejimi, ülkenin “jeo-stratejik sermayesini” tüketti ve geldik bugüne.
(...)
No comments:
Post a Comment