Thursday, April 27, 2023

Yeniden paylaşım ve Sudan

 

Sudan’da, başka devletlerin, savaş lortlarının, kiralık askerlerin katılımıyla, Çad gibi komşularına sıçrama potansiyelleriyle genişlemeye devam eden iç savaşı, emperyalist “yeniden paylaşım” bağlamında düşünmek gerekiyor.

DÖNEMİN KİMİ ÖZELLİKLERİ

“Yeniden paylaşım” gereksinimi, kapitalizmin uzun (yapısal) krizi içinde, büyük güçler arasındaki kaynak edinim, dağılım dengesinin değişmeye başlamasıyla ilgilidir; kapitalizmin o krizinin özellikleriyle şekillenir. Kapitalizmin bugünkü uzun (yapısal) krizi içinde üç grup gereksinim dikkat çekiyor: 

(...)

VE SUDAN

Sudan’ı, Sahra Çölü’nün güneyindeki Sahel bölgesi jeopolitiği içinde değerlendirmek gerekiyor. Sudan, özellikle de Güney Sudan, ender mineraller, uranyum, bakır, elmas, altın gibi kıymetli madenler ve petrol-gaz kaynakları açısından zengin bir ülke. Çin, Sudan’a, esas ağırlığı petrol ve gaz alanında olmak üzere, altyapı tesislerine, maden çıkarma, gıda üretimi alanlarında önemli yatırımlarıyla bu “zenginliklerden”yararlanabilmesini kolaylaştıracak biçimde yerleşmiş durumda. Bu iç savaşın, dünyanın toplam ender minerallerinin yüzde 60’ını çıkaran, piyasasının yüzde 80’ini kontrol eden Çin’in bu avantajını aşındırmaya başladığı söyleniyor. 

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız


Monday, April 24, 2023

Tükenmiş modelle ekonomi toparlanmaz

 

Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olursa, Millet İttifakı yeni hükümeti kurabilirse faizleri yükselterek enflasyonu kontrol altına alarak piyasalara güven vermeyi, dış kaynak bulmayı amaçlıyor. Böylece ekonomide bir toparlanmanın başlayacağını düşünüyor. Ana akım ekonomistleri de bu yaklaşımın arkasındaki modeli tek seçenek olarak görüyorlar. 

Ne yazık ki yanılıyorlar. Türkiye ekonomisi, görece piyasa kurallarına, hukuk düzenine göre işlediği dönemlerde, devresel olarak patlak veren, ödemeler dengesi/borç krizlerinden birini yaşıyor olsaydı, belki haklı olabilirlerdi. Bugün karşımızda son 20 yılda, bir mutasyona uğrayarak,önemli ölçüde piyasa kurallarının, hukuk düzeninin dışına çıkmış bir ekonomi, verimliliğini, göreli bağımsızlığını, rasyonel karar alma, uygulama becerisini, hatta ekonomide gerçek durumu gösteren verileri üretme kapasitesini kaybetmiş, lider-parti-hareket üçlüsünün siyasi-finansal aparatına dönüşmüş bir bürokrasi var.

DÖRT KONU

Bu koşullarda Millet İttifakı, artık tükenmiş bir ekonomik modele dayanmak yerine işe dört konu üzerinde düşünerek başlamalıdır: Dış kaynak-büyüme, rantiye sınıfı, bürokrasi ve enflasyon-faizler.

(...)

Faizleri yükseltelim, yabancı sermaye gelsin sonrası “Allah kerim” yaklaşımı, zaten kutuplaşmış, egemen ideolojisi verimliliğini kaybetmiş, yoksullaşmış bir toplumun, kaynakları kurumuş bir ekonominin, siyasi, kültürel dokusu üzerinde, en hafif deyimle, ateşle oynamak anlamına geliyor.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

Thursday, April 20, 2023

Gel de çık işin içinden

 

Hem Türkiye hem kapitalist uygarlık bir yol ayrımına gelmiş. Ne yazık ki sorunlar birikirken çözümler giderek zorlaşıyor. Gel de çık işin içinden!

Uluslararası basında, Türkiye bir yol ayrımına geldi algısı egemen. “Herkes”, 14 Mayıs seçimlerini bekliyor: Hilesiz hurdasız, baskısız, sansürsüz yaşanırsa, Kılıçdaroğlu’nun, Kürt seçmenin, milliyetçi seçmenin ve işçi sınıfının taleplerini bağdaştırabildiği ölçüde cumhurbaşkanı olması bekleniyor. Yine aynı çevreler, seçim sürecinin, hilesiz hurdasız, baskısız ve sansürsüz yaşanabileceğine inanmıyorlar. Gel de çık işin içinden. 

Buradan uygarlığın geleceğine ilişkin bir başka “Gel de çık işin içinden” durumuna geçebiliriz. Bilim çevrelerinde, uygarlığın ilk atom bombasının patlatıldığı ana benzer bir eşiğe geldiğine ilişkin bir mutabakat şekilleniyor. Bir farkla ki atom bombası kendi kendini eğiterek geliştiren bir teknoloji değildi. Yapay zekâ (YZ), uygarlığın temeli olan lisan üzerinde, kendi kendini adeta geometrik bir hızla eğitiyor geliştiriyor. Lisanla başlayan bu eğitim ve gelişme şimdi, resim, müzik, sosyal medyada insan, tercihleri gibi, dijitalleştirilmiş her şeyi içerme, dahası kod yazma aşamasına geldi. 

(...)

Fizik, kozmoloji, YZ alanlarında çalışan Prof. M. Tegmark, bu optimizasyon ilkesi üzerinden YZ ile kapitalizm arasındaki benzerliğe değiniyor: Kâr optimizasyonuna odaklanan toplum, sanayileşirken sevindi, şimdi tüm uygarlığı tehdit eden bir iklim krizi, servet kutuplaşması ve kâr optimizasyonu ilkesiyle hızlanan YZ ile karşı karşıya. Prof. Tegmark, “Bu süreç denetim altına alınmazsa yakında işimiz bitiktir” diyor.

(...)

Birine balık verin bir gün karnı doyar; balık tutmayı öğretin ömür boyu aç kalmaz. YZ’ye balık tutmayı öğretin, hemen, biyoloji, kimya, oşinografi, evrim teorisi de öğrenir, sonunda tüm balıkları tutar neslini tüketir” diyorlar. Gel de çık işin içinden.

Otoriter Kişilik 2.0” adlı makalesinde, YZ ile güçlendirilmiş sosyal medyanın, toplumu ve siyaseti yeniden şekillendirme sürecini inceleyen Moira Weigel

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

Monday, April 17, 2023

Ve sosyalistler...

 

“Güzel ruh” davranmak için ideal koşulların oluşmasını bekler. Sosyalistler, “somut koşulların somut analizine” göre tutum alırlar. Bu seçimlerde, “Bir oy cumhurbaşkanı adayına bir oy kendi adayımıza” ile bunu yaptılar. 

DURUMUN KOŞULLARI

(...)

İMuhalefetin halka seçenek olarak sunduğu “milletvekili”adaylarının siyasi kültürel özellikleri ANAP/AKP ilk dönemi, karışımı bir oluşum fantezisini yansıtıyorlar. HDP/YSP bünyesine sokulmuş iki “toksik” karakter, HDP/YSP’yi sosyalistlerden “kurtararak” liberal bir kimlik siyasetine hapsetmeyi amaçlıyor. Çandar’ın ağzını açar açmaz HDP içindeki sosyalistleri aşağılaması da bu teşhisi destekliyor. 

Diğer taraftan, Türkiye kapitalizminin son durumunda, bir “yeni rejim”in, halk sınıfları yararına adımlar atma olasılığı son derecede zayıftır. Yeni rejimin, neoliberal “normalliği” restore etme hayalleri, toplumsal gerginlikleri, sınıf çelişkilerini daha da keskinleştirecek; bu duruma, kaçınılmaz olarak, karşı çıkacak, sendikaları, sosyalistleri baskı altına almak, hak ve özgürlükleri sınırlamak zorunda kalacaktır.

KAYA İLE SERT YER ARASINDA

Sosyalist hareket, seçimlerde genel olarak doğru bir politika izlemiş olsa da seçimlerin ertesinde, her durumda adeta “kaya ile sert yer” arasına sıkışacaktır. Ancak bu gerçekten olumsuz“durum”, kimi değerli olasılıklardan tamamen yoksun değildir. 

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

Thursday, April 13, 2023

Seçimler ve yapışkan statüko

 

Partiler aday listelerini açıkladılar. Manzara “yapışkan statüko” kavramını hatırlattı. Bu kavramı, ilk kez 11 Eylül 2011 tarihli yazımda, CHP’nin kendi sağına umut bağlama eğiliminin sonuçları bağlamında, “patika bağımlılığı”, “algısal kilitler” kavramlarıyla birlikte kullanmıştım. 

(...)

SEÇİM KONJONKTÜRÜ

Seçim konjonktürünün bir bileşeni, o iktidar yapısının artık sürdürülemez olmasıdır: Ülkedeki derin ekonomik krizin, emperyalist “yeniden paylaşım”rekabetinin basıncı altında, siyasal İslamın çıkarlarıyla, egemen sermayenin çıkarlarını, bağımlılık ilişkilerini bağdaştırmak artık olanaklı değildir. Konjonktürün ikinci bileşeni, “yapışkan statüko”ya (algısal kilitler-patika bağımlılığı) ilişkindir: Yukarıdaki ittifakın egemen sermaye (emperyalizm) kesiminin çıkarlarını temsil eden kültürün, aktörlerinin muhalefetin altılı masa ve HDP/YSP kanadının listelerine neredeyse homojen biçimde dağıtılmış. “Süreç olarak faşizmin” doğuşuna, doğrudan ya da işbirlikçi olarak katılmış beş isim bu durumu çok güzel sergiliyor. Bir tarafta, ekonomide Babacan, dış ilişkilerde Davutoğlu, adalette Sadullah Ergin. Diğer tarafta, ABD ve AB (emperyalizm) ilişkileriyle, AKP karşıtlarına “simgesel şiddet” uygulama, Kürt hareketine sahte umutları satma işlevleriyle Çandar ve Cemal. 

(...)

yazının tamamını okumak içim tıklayınız

Monday, April 10, 2023

Yapay zekâ, iki soru

 

Perşembe yazımla ilgili paylaşımlarda iki soru öne çıktı: “YZ, yeni, (sosyalizm gibi) bir toplumun inşasında kullanılamaz mı?”“YZ sanat ürünleri yaratabilir mi?” 

Emre Kongar Hoca’m da YZ’nin baskıcı rejimleri koruyan, özgürlükleri yok eden bir araç olmaya başladığına dikkat çekti. Gerçekten de 5-7 Mart arasında Dubai’de yaklaşık 120 ülkenin katılımıyla toplanan Dünya Polis Zirvesi’nde sergilenen YZ temelli, beyin dalgalarını okuyan yalan makinesi, bir kilometre uzaktan yüz tanıyabilen, plaka okuyabilen, bireylerin yüzlerini, daha kente girerlerken saptayarak izleyebilen sistemlere, kent üzerinde devriye gezen İHA’lara, belli bölgelerden geçenlerin telefonlarına otomatik olarak giren yazılımlara, daha nice, “mücevherlere” bakmak yeter. 

TEKNOLOJİ VE YENİ TOPLUM

Yeni teknolojilerin, (İnternet, “akıllı telefon”, sosyal medya, YZ...) yeni toplumlar yaratma, hatta sosyalizmi çabuklaştırma olasılığı çok zayıf. 

(...)

YZ’yi yeni bir toplumun inşasında kullanmak isteyenler, önce o yeni toplumu yaratmaya başlamalı, YZ’nin onun değerleriyle eğitilmesini sağlaması gerekiyor.

YZ VE SANAT

YZ, güzel, grotesk imajlar üretebiliyor, hatta şiir yazabiliyor. Ancak, iki nokta önemli: YZ şimdilik, insanların ürettiği resim, simge, lisan ürünlerini, örüntülerini (kalıplarını) kullanıyor. Diğer bir deyişle, “kapitalist gerçekçilik”içinde bir “mimesis” pratiği sergiliyor. İkincisi, “güzel” metalaşarak, “kültür endüstrisi” içinde sermayeye, sanatçı da piyasa ilişkisine bağımlı hale gelirken “estetik nesne” (güzel ya da çirkin ile duygu yaratan nesne) ile “sanat ürünü”birbirinden ayrıldı.  

(...)

Estetik nesne, kapitalizmi yeniden üretiyor. Sanat, faşizm gibi canavarları doğuran sermaye ilişkisini, onun sonuçlarını eleştiriyor, ürettiği fantezileri,gösteriyor, mantığını, dilinde kısa devre yaratarak bozuyor, bir başka dünya olasılığını arıyor. Sanat, yerleşik değerlerin, örüntülerin sınırın zorlandığı “yerde” yaşıyor.

(...)

yazının tamamını okumakiçin tıklayınız

Thursday, April 06, 2023

Korkularımıza bir yenisi eklendi

 

Büyük bir finansal çöküş, faşizm, büyük güçler arası savaş, iklim krizi gibi uygarlık yıkıcı potansiyellere sahip olgulara, 19 Mart’ta bir yenisi eklendi: GPT-4(Generative Pretrained Tranformers).

Microsoft’un açıkladığı yeni yapay zekâ (YZ) uygulaması GPT-4 büyük tartışma yarattı. Bilim insanlarının, Tesla ve SpaceX kurucusu Elon Musk, Apple’ın kurucularından Steve Vozniak gibi teknoloji sektörü liderlerinin katılımıyla hazırlanan, salı günü imzacı sayısı 5 bin 500’ü geçen bir deklarasyon, YZ alanındaki gelişmelerin hızlanarak insanın anlama kapasitesini aşmaya başladığını, denetimden çıkarak uygarlığı tehdit etme olasılığını gündeme getirdiğini vurguladı; YZ laboratuvarlarının, GPT-5’e geçmeden önce, riskleri tartışmak üzere çalışmalarına 6 ay ara vermelerini istedi, devlet denetiminin gerekebileceğine işaret etti. 

BİR BAŞKA CİNS ‘YAPAY ZEKÂ’...

YZ’nin getirdiği riskler tartışılırken sektöre finansal ve kültürel ilgi hızla artıyor, her gün yeni bir model piyasaya çıkıyor. Kasımdan bu yana 100 milyon yeni kişi GPT kullanmış. Goldman Sachs, “YZ küresel hasılayı yüzde 7 oranında artırabilir” diyor. Bu yüzde 7 için tüketilecek kaynaklara değinmeyen iyimserlik, YZ’nin gelişmesinin hızlanacağını düşündürüyor. 

Diğer taraftan, bu “teknolojik YZ”nin (TYZ) insanlığın yaklaşık 250-300 yıl önce yarattığı, deyim yerindeyse, bir “toplumsal yapay zekâ” makinesinin egemenliği altında doğdu. Evet, “kâr-makinesi” olarak sermayeden söz ediyorum. Bu kâr-makinesinin, iç dinamiklerinin (“yazılımının”) mantığı, bu mantığın insan aklıyla ilişkisi, az çok bilinse bile, hareketinin yönü (krizleri-yenilenme anları) çoğu kez öngörülemiyor. Bu “kâr-makinesinin”“öngörülemeyen” yan ürünleri sürekli uygarlık sarsıcı olaylar yaratıyor.

(...)

Yazın tamamını okumak için tıklayınız

Monday, April 03, 2023

İsrail’de ‘faşizm’ ve Türkiye seçimlere giderken kimi dersler

 

Netanyahu, kitlesel protesto gösterileri karşısında geri adım attı, yüksek mahkemeyi etkisizleştirmeyi amaçlayan “yasal reform” taslağını askıya aldı. Kitlesel halk direnişi, “süreç olarak faşizmin” ilerleyişini şimdilik durdurdu. Alınacak ilk ders şudur: Haklara ve özgürlüklere saldıran bir rejim ancak sokakta durdurulabilir. İkincisi, “adamlar” iktidarda kalabilmek için dinci faşizmin en fanatik unsurlarını hükümete taşımaktan çekinmezler.

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız