On yıl önce, finansal krizin ertesinde, yüz yıl geriye bakıp I. Dünya Savaşı’na giden koşulları, “Büyük Depresyonu”anımsıyor, korkuyorduk. Son on yılda çok daha geriye, uzağa bakan, Social conquest of earth (Dünyanın toplumsal fethi- Edward Wilson, 2013), Sapiens (Harari, 2015), The Precipice(Uçurumun kenarı - Toby Ord, 2021), The Dawn of Everything(Her şeyin şafağı, D. Graeber, D. Wengrow- 2021) gibi çalışmalarla karşılaşıyoruz.
“Uygarlığın tarihini bütünüyle değerlendirme çabaları neden bu kadar ilgi çekiyor?” diye düşünürken Heidegger’in bir yerde, “insan yaşamının anlamını ancak en sonunda ya da sonuna doğru bir noktada, değerlendirebilir” gibi bir şey yazdığını anımsadım. Acaba, uygarlık yaşamının sonuna geldi, geleceğini yitirdi de ondan mı, tarihinin tümünü konu alan, yaklaşık 400-700 sayfalık kitaplar haftalarca “bestseller”listelerinde kalıyor?
(...)
No comments:
Post a Comment