Ortadoğu, “kaygan kumlar” metaforunu çağrıştırıyor. Doğru, bu yeni bir durum değil: Filistin-İsrail sorunu, hidrokarbon yatakları, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi, Irak’ın işgali, Şii-Sünni düşmanlığının canlanması, İslamcı terörün IŞİD ile yükselmesi ve çökmesi, Arap isyanlarının bölge otokrasilerinde yarattığı sarsıntıları, AKP Türkiyesi’nin, “stratejik derinlik” fantezisiyle Suriye iç savaşını derinleştirmesi, Rusya’nın bölgeye inmesini kolaylaştırması, gittikçe ağırlaşan su sorunu, büyük genç nüfus oranı, bölgede son derecede kırılgan dengelerin varlığına işaret ediyordu. Ancak son bir yılda iki gelişme “kaygan kumlar” benzetmesini düşündürüyor.
(...)
İSRAİL’DE FAŞİZM
Çin’in bölgedeki yeni etkisi, yüksek enerji fiyatlarının gelirleriyle birleşerek Körfez monarşilerine ABD karşısında ekonomik siyasi dengeleri etkileyen bir manevra alanı sunarken İsrail’deki yeni faşist hükümet, Ortadoğu karmaşıklığına yeni bir istikrarsızlık unsuru ekliyor.
(...)
Sonucu belirsiz bir seçim süreci içinde İsrail ile yakınlaşmaya, Suriye’deki yenilgisini gizleyecek bir çıkış formülü bulmaya çalışan, AKP Türkiyesi’nin de bu “kaygan kumların kıyısından” ayağı kaymadan geçmesi gerekiyor.
No comments:
Post a Comment