Bu soru hemen her seçim döneminde, CHP’nin bağlamında, karşımıza geldi. İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi, o “garip fotoğraf” da bu soruyu anımsattı. Mart ayında, Political Science Research and Methods (Siyaset Bilimi Araştırmaları ve Yöntemleri - Cambridge University Press) dergisinde yayımlanan bir araştırma, 12 Batı ülkesinin 1970’lere kadar uzanan deneyimlerine baktıktan sonra bu soruya verdiği cevap olumsuz.
SAĞ YÜKSELİRKEN, ‘MERKEZ’...
Merkez sol’un (III. Yol) neoliberalizmi benimsemesinden sonra, ana akım partilerin arasındaki fark kaybolurken seçimlere katılım oranı düşmeye, seçmenin siyasete ilgisi, demokrasiye güveni azalmaya başladı.
(...)
Türkiye’de CHP’nin, kendi doğal tabanını birleştirmeye çalışmak yerine, siyasal İslamın tabanını kazanma çabaları bugüne kadar sonuç vermedi. Aksine CHP, kendi, cumhuriyetçi, halkçı, laik geleneğinden uzaklaştı, siyasal İslamın 20 yılda inşa ettiği düzeni, Kürt sorununun çözümsüzlüğünü veri kabul eden, yalızca yürütmenin biçimini değiştirmeyi düşünen bir siyasi çizgi izlemeye başladı.
(...)
No comments:
Post a Comment