Fransa’da pazar günü başlayan başkanlık seçimleri yalnızca, ülke için değil Avrupa Birliği için de bir dönüm noktası olabilir.
MACRON KAZANSA BİLE...
Seçmen tercihlerini araştıran kamuoyu yoklamaları Macron’un ikinci turda kazanacağını söylüyor. Ancak, Macron kazansa bile Fransa’da siyasi ortamın 2017 seçimlerinden bu yana çok değiştiği, belirgin biçimde sağa kaydığı görülüyor.
Birincisi, 2017’de çökmeye başlayan Sosyalist Parti içinden çıkıp “merkezin” (aslında neoliberal) adayı olarak başkan seçilen Macron, aradan geçen dönemde, Fransa’da yeni faşizmin etkin biçimde yürüttüğü kültür savaşlarının basıncıyla giderek sağa kaydı. Şimdi geldiği noktada Macron, yeni faşizmin “ensauvagement” (uygarlıktan barbarlığa düşme) gibi göçmenlerle suç ve güvenlik sorunları arasında ilişki kuran gizli-ırkçı kavramını kullanabiliyor. Kimi yorumcular da artık, Macron için merkez değil “merkez sağ” kavramının daha uygun olacağını düşünüyorlar.
Macron’u sağa iten basıncın geleneksel merkez sağ, Gaullist (Cumhuriyetçiler) hareketin adayı Pecresse’i etkilemesi de doğal. Pecresse, yeni faşizmin propagandasının en önemli dayanağı olan “büyük yer değiştirme” (beyaz Hıristiyanların yerine, siyah/kahverengi derili Müslümanlar geliyor) kavramını rahatlıkla kullanabiliyor.
(...)
II. TUR İKİ AÇIDAN ÖNEMLİ
Birincisi, başkan II. turda belli olacak. Tüm kamuoyu yoklamaları Macron’u işaret ediyor. Ancak 2017’den farklı olarak Le Pen ile Macron arasındaki fark hızla azalıyor, daha şimdiden beş puan (27/25). Eğer Macron kazanırken bu fark iki - üç puana düşerse, en kötüsü, çok düşük olması beklenen katılımdan dolayı bir “kaza” olur da Le Pen kazanırsa, Fransa’da faşizm süreci yeni bir ivme kazanır.
LePen’in arkasından, altı puan farkla, Baş Eğmeyen Fransa hareketinin lideri sosyalist Melanchon geliyor. Fransa’da sol dağınık ve çok zayıf. Buna karşın, ufak bir destek ile Melanchon’u ikinci tura taşıması söz konusu olabilir.
(...)
No comments:
Post a Comment