“Rektör-Kayyım”, Melih Bulu, rejimin patolojik semptomudur. Öğrencilerin hızla diğer kentlerde ve üniversitelerde yankılanan tepkilerinin rejim tarafından yaşamsal bir tehdit olarak algılanması, “disiplin ve cezalandırma” cephaneliğindeki fiziki, simgesel araçların büyük bir önyargıyla, azami şiddetle harekete geçirilmesi şaşırtmadı. CHP’nin refleksi de…
Her adamın arkasındaki adam
Bu totaliter rejimin inşa süreci başlarken, 2000’li yıllarda birçok kez vurguladık: Devlet-lider-parti-hareket dörtlüsünü “bir”leştirmeyi amaçlayan bir rejim, kapitalist toplumu istikrarlı biçimde yönetemez.
(...)
Totaliter rejimin en derin çatlağı işte budur. Peki, ya “muhalefet”? O başını kuma gömmüş, bu çatlak yokmuş, demokrasi varmış gibi yapıyor, bir “meşrulaştırma makinesi” olmaya devam ediyor. Güçlerini birleştiremeyen, olduğundan küçük görünmeyi, adeta Sun Tzu’yu tersinden okumayı başaran sosyalist solu da ayrıca tartışmak gerekiyor.
No comments:
Post a Comment