Monday, February 15, 2021

Kutuplaşmış toplumda siyaset

 Trump’ı hem suçlu bulan hem de kurmaca bir teknik gerekçeyle aklayan garip “azil duruşması”nı izlerken “süreç olarak faşizmin” acı gerçeğini bir kez daha gördüm: Toplum, “kültür savaşlarında” kutuplaşınca, büyük parçaları farklı “gerçeklikler” içinde yaşamaya başlayınca, “siyaset”, parlamenter sistemin “pazarlık-uzlaşma” pratiklerinin sınırlarını aşmaya başlıyor.

AYNI GERÇEKLİĞİ PAYLAŞMIYORLAR

Trump, seçimlerden çok önce “Ancak çalınırsa kaybederiz” söylemini yerleştirmeye, yeni bir “gerçeklik” inşa etmeye başlamıştı (ne de olsa “Reality Show” -gerçeklik şovusunucusu değil miydi?). Seçimlerden sonra, hiçbir kanıt sunmadan, “Herkesin bildiği gibi biz, silme kazandık ama seçimleri çaldılar”, “Şimdi ülke elden gidiyor” demeye devam etti.

(...)

AYRILIK, KARŞITLIK, TESLİMİYET

İki kişi, bir şeye “beyaz” diyorsa, beyazın farklı tonlarını tartışarak konuşmaya devam edebilirler. Yok eğer biri siyah diğeri beyaz diyorsa aralarında görüş ayrılığı değil, karşıtlığı var demektir; artık konuşmaya devam edemezler. “Azil duruşmasını” izlerken, Jacques Ranciére’in bu uyarısını anımsadım; Türkiye’de gündeme gelmeye başlayan “yeni anayasa” projesini düşündüm.

Rejim, anayasa projesiyle “süreç olarak faşizm” içinde, “totaliter çemberi” kapatmayı planlıyor. Bu durumda, “Gelin birlikte yapalım” ya da “Tartışmayı halka açalım” çağrıları, “Laikliğin anayasadan çıkarılacağını tahmin etmiyorum” açıklamaları...

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

No comments: