IMF, Dünya Bankası, ABD’de Biden yönetimi, Johnson hükümeti, Dünya Ekonomik Forumu, enflasyonla mücadele etmeye öncelik veren politikalardan uzaklaşıyor. Dikkatler artık, özellikle pandemi ile derinleşen işsizlikle, yoksullukla mücadeleye, sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin altyapısını oluşturacak, ekonomilerin “katma değer” üretme kapasitesi yüksek sektörlerini destekleyecek, stratejik şirketleri koruyacak önlemlere odaklanıyor.
‘FOBİ’ VE ‘LOBİ’
Kapitalizmin merkezlerinde bir “paradigma değişikliği”, “büyük yenilenme” arayışı varken, Türkiye’de “faiz fobisi” ve “faiz lobisi” arasına sıkışmış bir enflasyon saplantısı söz konusu.
(...)
... Böylece ülke içinde refahın potansiyel kaynağı olan “birikmiş artık-değer havuzu” sürekli boşaltılır. Sonuna kadar boşalınca da döviz ve borç krizi...
Her iki süreç de çalışanların refahının ve ekonominin uzun dönemli büyüme olanaklarının, kısa dönemli sınıf çıkarlarına kurban edilmesi pahasına gerçekleşir. Ülke ekonomisi, “yapısal bağımlılıktan” neredeyse düzenli olarak tekrarlanan döviz-kredi krizlerinden kurtulamaz.
(...)
No comments:
Post a Comment