Geçtiğimiz çarşamba günü, Britanya’da halk sınıfları ve sosyalist hareket, tarihsel geleneğine yakışır bir antifaşist direniş sergiledi.
FAŞİZMİN BALONU BİR GÜNDE SÖNDÜ
Faşist (ırkı yerlici) serseriler, 30 Ağustos günü yaşanan bir trajediye ilişkin yalan haberi bahane ederek bir hafta boyunca toplumu, özellikle de Müslüman cemaatleri her gün giderek artan sayıda saldırı ve pogrom denemeleriyle, sık sık polisle de çatışarak terörize etmeye çalıştılar. Tekno faşist Elon Musk “İç savaş kaçınılmaz” diyordu.
Faşist hareket, bu kalkışma sürecini, 7 Ağustos Çarşamba günü 100’den fazla noktada göçmenlere yardımcı olan kuruluşlara ve avukatlara, camilere saldırılar düzenleyerek yeni bir düzeye taşımaya hazırlanıyordu.
Ancak faşist serserilerin hesabı sokağa uymadı. Musk’ın hevesi kursağında kaldı. Çarşamba o adı geçen 100 noktada, faşist serserilerin izine rastlanmıyordu. Çünkü 14 kentte toplam 40 bin kişiye yakın, her etnik kökenden, inançtan, kadınlı erkekli bir antifaşist kitle, “omuz omuza”sokaklardaydı.
Faşizme karşı dayanışma, direniş eylemleri o kadar etkileticiydi ki muhafazakâr partiyi destekleyen sağcı tabloid gazeteler bile bu yükselen dalganın etkisinden kurtulamadılar.
(...)
Antifaşist direnişin, tüm toplumu hatta “kurulu düzeni” bu kadar etkileyen bir çekim alanı yaratmasının nedeni farklı sınıfsal, etnik kökenlerden, inançlardan insanların ortak bir tehlike karşısında ortak bir paydada buluşabileceklerini kanıtlamalarıydı. Britanya işçi sınıfının ve sosyalist hareketin tarihindeki iki deneyim de “süreç olarak faşizmi” durdurmanın tek bir yolu olduğunu gösteriyordu.
Battle of Cable Street, 4 Ekim 1936: Oswald Mosley liderliğindeki İngiliz Faşistler Birliği, Londra’nın ağırlıklı olarak Yahudilerin yaşadığı Cable Street bölgesinden bir yürüyüş planladı.
(...)
“Anti-Nazi Leage” (1977-1982): 1970’lerde ekonomik kriz derinleşirken “süreç olarak faşizm” yeniden canlandı. 1977’de Sosyalist İşçi Partisi’nin (SWP) inisiyatifiyle doğan “Faşizme Karşı Birlik” hareketi, sendikaların, İşçi Partisi’nin solundan siyasetçilerin, diğer sosyalist hareketlerin katılmasıyla dev bir direnişe dönüştü.
(...)
No comments:
Post a Comment