Monday, September 25, 2023

Acı ama gerçek

 


Mustafa Balbay, cumartesi günü, AKP Türkiye’sinde halkın umuttan, değişim olasılığından yoksun bir varoluş içinde, kime güvenebileceğini bilemeden, adeta “1984” romanındaki “prols” (proletarya) gibi yaşamaya başladığını anlatıyordu. Acı ama gerçek! 

UMUT VE HAREKET

Umudun olmadığı bir durum içinde, maddi temeli olmayan bir umut inancı(“umutperestlik”), hareket olasılıklarını felç eder. Dahası iktidar/güç ilişkileri, bu umutsuz durumdan çıkmak için hareket etmesi gerekenleri manipüle ederek bu umutsuz durumu korur. Bir durumun yapısının bileşenlerinin verili dizilişiiçinde, eğer umut yoksa, bunu bilmek, açıkça söylemek gerekir. Bu bilme ve söyleme, umutsuz durumun bileşenlerinin verili dizilişini bozarak umudu yeniden yeşertmek için gereken hareket biçimlerini aramaya ilişkin bir başlangıç yaratabilir. Hareket, belirlenmiş ilişkiler alanını aşarak “Özgürlük alanına girmenin, yeni olasılıklar yaratmanın, geleceği şekillendirmenin tek yoludur.” (Arendt) 

Son seçimlerden önce, “durum” muhalefet açısından umutsuzdu! Buna karşılık, sürekli umudun pompalanması, Balbay’ın işaret ettiği “umutperestlik”, bir umut ışığının parlama olasılığını öldürdü ve halkın (prols) umudunu, düzeni güçlendirecek yönde manipüle etti. 

Düzenin güçlenmesi, şimdi yalnızca seçimlerin “yıkıcı” sonuçları üzerinden ilerlemiyor. Muhalefet kendi içine doğru çökerken rejime yeni zaferler getirecek bir yerel seçimler ortamının hazırlanmasına alet oluyor. Rejimin, kültür savaşlarını hızlandırmasıyla, laik Cumhuriyetçi seçmenin moral bozukluğu, umutsuzluğu, hatta değersizleşme duygusu daha da derinleşiyor.  Sağlıklı düşünmeyi zorlaştıran bir hızlı yoksullaşma, ekonomik güvensizlik duygusu, birbirini yalanlayan iddialar, komplo teorileri eşliğinde daha da derinleşiyor. Bugün ve daha bir süre durumun, çok ağır ve acı gerçeği budur. 

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

No comments: