Beyrut Limanı’ndaki patlamanın yıldönümünde Dünya Bankası, Lübnan için “1800’lerden bu yana görülen en büyük ekonomik çöküş” diyor. Aslında çöküş patlamadan önceki yıllarda başlamıştı, siyasi rejimi de işlemiyordu. Patlama, siyasi liderliğin basiretsizliğini sergiledi, yalnızca ekonomi değil, ülke çökmeye başladı.
‘PERŞEMBENİN GELİŞİ...’
Gerçekten de 2018 Ağustosu’nda The Economist’te ve Aralık 2019’da Financial Times’ta yayımlanan iki analize bakınca çöküşün başladığı görülüyor.
(...)
İMKÂNSIZ BİR SİYASİ MODEL
Patlamadan sonra Lübnan’ın, iç savaştan bu yana hiçbir zaman istikrar kazanamayan siyasi modeli de çöktü. Şimdi ülkeyi kimin yönettiği, hangi kararları kimin alacağı belli değil. Bu garip durumda, Lübnan’ın devlet yapısının büyük rolü var.
(...)
Lübnan’da ülke kurulurken özellikle iç savaştan sonra, farklı kimliklere, eşit haklar ve özgürlükler alanının ötesinde anlamlar yüklenmiş, farklılıklar siyasi-ekonomik rekabet konusuna, çevredeki ülkelerin manipülasyon alanına dönüşmüş. Bu ortamda Lübnan’da ortak bir vatandaşlık kimliği oluşamamış
(...)
No comments:
Post a Comment