Uluslararası mali sistem büyük bir gürültüyle çatırdadı; dağılmak üzereydi trilyonlarca dolar; devlet yardımıyla zar zor ve belki de yalnızca geçici olarak “toplandı”. Bu arada dev uluslararası yatırım bankaları birbiri ardına battı, bankalar, sigorta şirketleri birleşmeye, yok pahasına el değiştirmeye zorlandı. Kısacası son derece de sert bir mali kriz yaşanıyor.
Bu madalyonun öbür yüzünde, yatırım bankası Goldman Sachs var. GS’nin kârları, bu yılın ikinci dört aylık döneminde, bütün beklentileri aşarak bir önceki döneme göre yüzde 64 oranında artmış. Hisseleri borsada bu yılın ilk yarısında yüzde 80 değer kazanmış. GS’nin çalışanlarının, bu yılın ikinci dört aylık döneminde aldıkları toplam maaş ve ikramiyeler bir milyar dolara ulaşmış, yıl sonuna kadar 20 milyar dolara ulaşması bekleniyormuş (City AM, 15/07/09).
Kısacası, kimi analistlerin haklı olarak Goldmine (altın madeni) Sachs dedikleri yatırım bankası krizde yara almak bir yana, palazlandıkça palazlanmaya devam ediyor…
GS’nin performansının arkasındaki dinamikler bize, geçtiğimiz 25 yılda egemen olan “serbest piyasa” söyleminin aslında, kimi özelliklere sahip dev şirketlerin “malı götürmesine” olanak sağlayan koskoca bir yalandan başka bir şey olmadığını bir kez daha gösteriyor.
Eğer, sözde serbest (haksız rekabeti dışlayan) piyasayı çökene kadar manipüle edip, çökerken de devletle olan yakın ilişkileriniz sayesinde ayakta kalabiliyor, rakiplerinizin kaybettikleri piyasa paylarını, varlıklarını kendinize katıyorsanız, kriz büyük çoğunluk için felaket, yaşamsal trajedi, açlık ve yoksulluk olurken sizin için pekâlâ yeni bir avlanma alanı anlamına gelebiliyor…
Bir köpük yaratma makinesi olarak Goldman Sachs
Goldman Sachs’ın bu “başarısının” dikkatleri çekmeye, “Sachs bu işi nasıl yapıyor” sorusunun kafaları kurcalamaya başlaması kaçınılmazdı. Rolling Stone dergisinin 9-23 Temmuz 2009 sayısında yayımlanan 12 sayfalık, “Büyük Amerikan Köpük Makinesi” başlıklı araştırma yazısı(http://www.rollingstone.com/politics/story/28816321/the_great_american_bubble_machine),èGS ile ilgili soruların büyük çoğunluğuna cevap vermeyi başardı. Öyle ki Goldman Sachs’tan yazıya çok sert bir tepki geldi. GS, dergiyi “sözcüğün her iki anlamında da histerik olmakla, bilinen her türlü komplo teorisini bir araya toplamakla” suçladı. Sachs’ın sözcüsü tazminat davası açmaya hazırlandıklarını da ileri sürdü. Ancak önceki hafta medyaya yansıyan bir hırsızlık olayı, GS’nin “başarısının” içyüzüne ışık tutuyor, Rolling Stone’un verdiği bilgileri destekliyordu.
Yazar Matt Taibbi, Rolling Stone’daki yazısına, “Büyük Depresyon’dan bu yana, teknoloji hisse senetlerinden eşik altı ev kredilerine, yüksek petrol, gaz ve gıda ve temel mallardaki ani fiyat artışlarına kadar hemen her önemli piyasa manipülasyonunun arkasında Goldman Sachs’ın değersiz varlıkları piyasada satması var” savı ve “bir yenisini daha gerçekleştirmek üzere” uyarısıyla başlıyor. Bu manipülasyonlara izin verecek yasal değişikliklerin gerçekleşmesini nasıl sağladığına ilişkin en çarpıcı örnekleri anlatıyor.
Taibbi, GS’nin, devletin üst düzeyindeki, tüm bunları gerçekleştirmesine yardımcı olan varlığına da dikkat çekiyor. Clinton’ın Hazine Bakanı Rubin, Bush’un krize ilişkin kurtarma paketlerini hazırlayan Hazine Bakanı Paulson, Bush Başkanlık Ofisi Personel Müdürü Joshua Bolton, Hazine Ofisi Personel Müdürü Patterson, Paulson’un, GS’ye milyarlar kazandıran, AIG kurtarma işleminin başına getirdiği Ed Liddy, New York Federal Reserv’in son iki başkanı,Kanada ve İtalya Merkez bankaları’nın başkanları, Dünya Bankası Başkanı, New York Borsası’nın başkanı, Taibbi’nin verdiği örneklerin başında geliyor. Paulson CEO olmak üzere, beylerin hepsi GS’ye yıllarca en üst düzeyde hizmet vermiş, milyar dolarlık servetler yapmışlar, sonra da devlet kapısında hizmet vermeye devam etmişler…
Bir taraftan piyasaları maniple ederken Sachs, bu kurumlardaki “adamları” aracılığıyla, işine gelmeyen düzenlemelerin kaldırılmasını sağlıyor; yeni düzenlemeleri, denetleme getirmeye çalışanların önünü kesiyor, adeta devletin içinde yaşıyordu. Taibbi, Goldman Sachs’ın bu bağlantıları sayesinde kurtarma paketlerinden en fazla yararlanan banka olmayı başardığını da örnekleriyle sergiliyor. GS’nin Rolling Stone dergisindeki, bankacı kılığında domuz resimleriyle süslü yazıya ateş püskürmesi, dava açmakla tehdit etmesi boşuna değil. Ancak…
Goldman Sachs’ın ‘kıyamet makinesi’
Tam bu sırada finans sitesi Bloomberg’de yayımlanan “Goldman Sachs ‘kıyamet makinesinin’denetimini elinden kaçırdı” başlıklı bir yorum, bir yazarın “histerili” komplo teorilerinden öte bir durumla karşı karşıya olduğumuzu, GS’nin piyasa manipülasyonlarını nasıl gerçekleştirebildiğini, hem de “serbest piyasa” palavrasının içyüzünü gösteriverdi…
Jonathan Weil imzalı yazı, “Adalet Bakanlığı için bir daha yavaş davranır demeyiniz, hele söz konusu olan bir mali kuruluşun ihbarıysa” diyerek başlıyor ve GS’nin “ABD mali piyasasının geleceği tehlikede” ihbarı üzerine, Sergey Aleynikov adlı bir bilgisayar uzmanının 3 Temmuz’da New Jersey Havaalanı’nda tutuklandığını bildiriyordu.
Aleynikov, GS’de çalışıyormuş. Yılda 400.000 dolarlık bir maaşı bırakarak istifa etmiş, ancak bu arada ayrılmadan az önce, GS’nin “kıyamet makinesi” lakaplı bilgisayar programının kodlarını Almanya’da bir web sitesine transfer etmiş.
Aleynikov’un avukatının kefaletle serbest bırakılma isteğine karşılık mahkemedeki genç savcı yardımcısı Joseph Facciponti’nin hâkime, “Banka, piyasaların haksız yönde maniple edilme riskinden söz ediyor” sözleriyle yaptığı itirazı Bloomberg, “34 yaşındaki genç savcı yardımcısı‘bombayı patlattı’” ifadeleriyle aktarıyordu.
Öyle ya yüzlerce trilyon dolar hacmi olan bir mali piyasayı kim nasıl maniple edebilirdi? Efendim, GS’nin kodları çalınan programı “kötü ellere düşerse böyle bir olasılık söz konusu olabilirmiş”, çünkü bu program “olağanüstü hacimde alış ve satışları olağanüstü hızlarda gerçekleştirebiliyormuş”.
Bir daha vurgularsak, genç savcının ağzından kaçırdığına göre, kötü niyetli insanlar bu programı kullanarak piyasaları allak bullak edebilirmiş, Aleynikov toplum için tehdit oluşturuyormuş.
Bankacılık çevrelerinde yakından izlenen Financial Services Blog’da Chris Skinner, “Goldman Sachs piyasa manipülasyonu yaptığını kabul etti” başlıklı yorumunda, bankanın avukatının“büyük çaplı haksız manipülasyon yapılabilir” sözlerinin bir itiraf olarak anlaşılması gerektiğine dikkat çekiyor ve “Umarım borsa denetim komisyonunda (SEC) birileri bu soruları sormaya başlamıştır” diyor.
Evet bu krizler harika, hazinede adamlarınız, hele elinizde bir de Goldman Sachs’ın “kıyamet makinesi varsa”… Ne oldu; petrol, gaz, ekmek fiyatları aniden yükseldi, siz aç kalmak ya da büyük paralar kaybetmek riskiyle mi karşı karşıyasınız? Ya da ülkenizin parası aniden dalışa mı geçti? N’olacak serbest piyasa işte…