BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, IMF ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantısı nedeniyle bulunduğu Singapur'da 'cari açık' uyarısında bulunmuş ve demiş ki:
“cari açığın zaman içinde azaltılarak sürdürülebilir bir düzeye gelmesini diliyorum. Cari açık tamamen kapansın demiyorum, hiç kuşkusuz Türkiye sermaye ithal eden bir ülke olmalı. İstihdam ve büyüme açısından yabancı sermayenin gelmesi ve bu cari açığın finansmanı doğal bir şey ama azaltmakta da fayda var." (abç)
Vurgulamak istiyorum: Derviş bey Türkiye sermaye ithal eden bir ülke olmalı. İstihdam ve büyüme için yabancı sermayenin gelmesi doğal diyor.
“IMF Araştırma Bölümü'nün başkanı Rajan diyor ki: Sanayileşmemiş ülkelerde, ekonomik büyüme söz konusu olunca, yabancı sermaye olumsuz etki yapıyor; yerli parayı da aşırı değerli hale getiriyor. Yerel yatırımlar ve tasarruflar esas! Daha çok tasarruf eden, daha çok yatırım yapan, kendi imalat sanayiine, bunu koruyan bir döviz rejimine sahip olan ülkeler en hızlı büyüyen ülkeler. Sermaye hesaplarındaki serbestleşme yoksul ülkelere uzun dönemde zarar veriyor. Kısacası büyüme için esas olan, ulusal ekonomi, iç dinamikler, yerli tasarruflarmış. Yani küreselleşme, dünya piyasaları vb.. değil!”[ Bay Rajan bu savlarını ileri sürdüğü konuşmasında tezini bol veriyle hiç tartışma görülmeyecek biçimde destekledi.]
Peki öyleyse Derviş bey aslında bize ne diyor? Sakın Derviş bey bize “siz uluslararasi sermayenin değerlenme alanı olmaya devam etmelisiniz, bu arada ekonomik dengeleriniz bozulursa bozulsun kafaya takmayın, ekonomik büyüme için yabancı sermaye gereklidir masalına inanmaya devam ediniz” diyor olmasın? Düpedüz yalan mi söylüyor dersiniz?
No comments:
Post a Comment