Monday, December 23, 2024

Suriye, İsrail, Türkiye üzerine spekülatif düşünceler

 


Esad rejiminin çöküşüyle birlikte İsrail, Suriye’de stratejik alanları ele geçirmeye başladı. Bu gelişmeleri, Gazze’nin yerleşime açılma olasılığı, Batı Yakası’ndan yaklaşık 23 bin dönüm arazinin devlet toprağı (yerleşim yapılacak alan) olarak belirlenmesi, Lübnan topraklarına girerek askeri yerleşimler kurmaya başlaması ile birleştiren kimi Ortadoğulu Arap analistlerde İsrail’in sadece güvenlik kaygısıyla değil, aynı zamanda bir “imparatorluk kurma amacıyla”hareket ettiği kanaatini doğurdu; “İsrail bu süreçte önce İran’ı, sonra Türkiye’yi mi hedef alacak” sorusunu gündeme getirdi. İlk anda fantastik gibi görünse de mevcut dinamikler üzerinden yapılan bir analiz bunun, tamamen gerçekdışı bir soru olmadığını gösteriyor. 

SURİYE’DE YENİ DURUM

(...)

Suriye rejiminin yıkılması, sıranın İran’a geleceğini düşündürüyor. Birincisi İran molla rejimi ekonomik kriz ve sık sık yükselen toplumsal muhalefet dalgaları karşısında giderek zayıflaması bir rejim değişikliği senaryosunu gündeme getiriyor. ABD basını daha şimdiden, bu muhalefet hareketinin desteklenmesi gerektiğini anlatmaya başladı. İkinci, senaryo, İsrail’in, Trump yönetiminin desteğini alarak, İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyla rejimin stratejik altyapısını imha etmesi olasılığıyla ilişkili. Bu senaryo, İran’da rejimin İsrail-ABD saldırısına cevap vermekte başarısız kalarak ağırlaştırılan yaptırımların da etkisi altında çökmeye başlamasını, dolayısıyla bir rejim değişikliği olasılığını da içeriyor. 

VE TÜRKİYE

Suriye’de Esad rejimi, IŞİD’den türeme bir yapılanmanın elinde, siyasal İslamın yönettiği Türkiye rejiminin inisiyatifiyle yıkıldı. Bu yapılanma, şimdi, iktidara gelerek bir toplum ve rejim inşa etmeye başlıyor. Böylece son tahlilde İsrail’i hedef alması, en azından çıkarlarının çatışması kaçınılmaz bir radikal İslam rejimi İsrail’e komşu oluyor. Bu rejimle, AKP Türkiye’sinin yakın ve organik bağları var. Türkiye’nin Ortadoğu politikaları da Türkiye ile İsrail’i kaçınılmaz olarak, stratejik anlamda sınırdaş durumuna sokuyor. 

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklyınız


No comments: