Thursday, November 16, 2023

ABD’de faşizm tehlikesi artıyor

 


Dünyanın ekonomik ve askeri olarak en güçlü ülkesi ABD’de başkanlık seçimlerine yaklaşık bir yıl kaldı. Halen yönetimde Demokrat Parti olmasına karşın faşizm tehlikesi giderek artıyor. 

Bu tehlikenin kökeninde, her şeyden önce iki etken var. 

(...)

Trump’ın 2024’te yeniden Beyaz Saray’a girme olasılığı çok korkutucu. Çünkü ABC News Washington temsilcisi Jonathan Karl’ın bu hafta piyasaya çıkacak kitabında (Tired of Winning)vurguladığı gibi (MSNBC, 14/11) bu kez karşımızda, 2016’dakinden farklı bir Trump var.

DAHA TEHLİKELİ BİR TRUMP

Bu, daha farklı ve tehlikeli bir Trump! Birincisi, 2016’da Beyaz Saray’a çıkarken etrafında, saçmalıkları, aşırılıkları dizginleme olasılığına sahip deneyimli siyasetçiler, bürokratlar, askerler vardı. Bu kez Trump’ın etrafında, en az onun kadar kararlı, aşırı sağcı fanatik ama aynı zamanda deneyimli kadrolar var. İkincisi, “6 Ocak kalkışmasına” ilişkin davada ortaya çıkan ifadelerinde sergilediği gibi, Trump seçimleri kaybettiğini bilmesine karşın hiçe saymış, ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmaya çalışmış. Trump 2024 seçimlerine bu deneyimle ve kaybetme olasılığına karşı hazırlanarak gidiyor.

(...)

 

NAZİ’LERİN SÖYLEMİNİ CANLANDIRDI

Seçim kampanyasını başlattığından bu yana Trump’ın dili giderek daha da radikalleşti. 

Geçen hafta Gaziler Günü’nde (Veterans Day) yaptığı konuşmada Trump, “Ülkemizin içinde haşarat (‘vermin’) gibi yaşayan, seçimlerde yalan söyleyen, çalan ve hile yapan komünistleri, Marksistleri, faşistleri ve radikal sol çeteleri kökünden kazıyacağımıza söz veriyoruz. (...) Bunlar Amerika’yı ve Amerikan rüyasını yıkmak için ister yasal ister yasadışı olsun, ellerinden gelen her şeyi yapacaklar” ifadeleriyle Nazi Almanya’sında başta Yahudiler olmak üzere siyahlar, Roma, Komünistler, LGBTQ gibi “istenmeyenler” ve “yok edilecekler”(ausgelöscht werden) için kullanılan “haşerat”(vermin/ungeziefer) sözcüğünü kullanıyordu. Trump, konuşmasında bunları yıkıcı unsur olarak niteledikten sonra, bu “iç düşmanların dış düşmanlardan daha tehlikeli olduğunu” savundu. 

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

No comments: