Monday, November 28, 2022

Topal demokrasiden dinci faşizme

 İsrail’deki işgalci yerleşimci bir demokrasiydi. Filistin halkı için ise diktatörlük. İsrail solu, son dönemde bu durum için Mandela öncesi Güney Afrika’ya atıfla “apartheid” kavramı da kullanıyordu. Son seçimlerden sonra, bu topal demokrasi hızla, dinci faşizme dönüşüyor. 

YENİ HÜKÜMET AMA NASIL?

Üç yılda beş seçimden sonra Likud lideri, Netanyahu nihayet, dinci Siyonist, ırkçı militarist partilerle kurduğu seçim blokuyla, mecliste çoğunluğu yakaladı; bakanlık paylaşım pazarlıkları başladı. Netanyahu en geç 14 Aralık’a kadar yeni hükümeti kurabilirse meclis çoğunluğuna dayanarak hakkındaki davaların dosyalarını kapatabilecek. Bu telaşla, Netanyahu, devleti “ultra milliyetçi”Dinci Siyonist Parti’nin ve Otzma Yehudit partisi grubuna teslim etmeye başladı. İsrail basınında, “Judea (Yahudi dini) devletine hoş geldiniz” gibisinden başlıklar görülüyor. 

Bu sürecin Netanyahu dışında iki aktörü var. Biri aşırı sağcı, ırkçı dinci, Otzmar Yehudit (Yahudi Gücü) partisinin başkanı Itamar Ben-Gvir. Öbürü de Dinci Siyonizm (Tkuma) partisinin lideri Bezalel Smotrich. İkisi birlikte meclise 14 temsilci soktular.

(...)

Netanyahu Ben-Gvir’e, daha geçenlerde bir toplantıda sinirlenip silah çeken adama, ABD’deki İç Güvenlik Örgütü örnek alınarak kurulan Ulusal Güvenlik Bakanlığı’nı veriyor, sınır polisi de bu bakanlığa bağlanıyor. Böylece toprak alım satım, çevre kuralları ruhsatı vermenin yanı sıra Ben-Gvir, eski Savunma Bakanı Gantz’in deyimiyle “bir özel ordu sahibi oluyor”.

BİRİ ‘ÖZEL ORDU’ MU DEDİ?

Geçen hafta Haaretz, Ben-Gvir’in partisi Otzma Yehudit’in üyelerinin Tel Aviv’in kenar mahallelerinden Moran Nunu’da silahlı milis örgütü kurmaya başladıklarını aktarıyordu. Bu milisi örgütleyenler mart ayında Necef’te kurulan Berel Komandoları(Gazze sınırında öldürülen polis memuru Berel’in anısına) örgütünü örnek alıyorlarmış. 

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

No comments: