Monday, August 15, 2022

Yine o iki ülke

 

Avrupa’nın kaderi adeta, yine Almanya ve İtalya’nın ellerinde. Bu iki ülkenin yolları, 1930’larda, kapitalizmin yapısal kriz ve hegemonya rekabeti içinde militarizm-faşizmde kesişmiş bu da Avrupa için bir felaket olmuştu.

BENZERLİKLER ÇOK...

Bugün yapısal kriz tabii ki kendini farklı biçimlerde gösteriyor. Kriz yönetim modeli tükendi, stagflasyon yeniden gündeme geldi. Hükümetler, merkez bankaları, tükenmiş modeli bırakamıyorlar. Keynes’in 1930’larda uyardığı gibi, “eski” modele dayandıkça sorunlar ağırlaşmaya devam ediyor. Büyük güçler arası hegemonya rekabeti yine güncel ve Ukrayna savaşında, Tayvan sorununda olduğu gibi sertleşmeye devam ediyor.

Yine bir pandemi geride kalıyor ama, ideolojik, ekonomik etkileri hâlâ bizimle. Pandeminin tedarik zincirleri üzerindeki etkileri de halkların serbest piyasa düzenine güvenini sarstı.

Bu kez, insanlığın gündeminde bir kriz daha var:

(...)

Bu resim içindeki sorunların, siyasi, ideolojik yeni semptomlar üretmesini, sınıflar (cinsiyet ve etnik boyutlarıyla birlikte) ve ülkeler arası çelişkilerin sertleşmesini beklemek yanlış olmaz. 

ALMANYA VE İTALYA DİNAMİKLERİ

Almanya, Avrupa’nın en güçlü ekonomisi, de facto lideri konumundaydı. Merkel gitti, Ukrayna krizi başladı. Almanya da yukardaki tablo içinde bir resesyon olasılığıyla, yüksel enerji ve gıda fiyatlarının ekonomik siyasi yansımalarıyla boğuşuyor. 

(...)

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

No comments: