“Eski” dünyanın (ABD liderliğinde neoliberal finansallaşma) platformu en medyatik simgelerinden Davos Dünya Ekonomik Forumu (DEF) son yıllarda, basında eskisi kadar ilgi çekmiyor.
(...)
Yine de bu durum üzerinde düşünürken DEF 2022 risk raporundan yaralanabiliriz. Rapor, 1000 uzmana ve “lidere”gönderilen bir anketin cevaplarından hareketle hazırlanıyor. En çok kaygı yaratan riskler listesine bakınca, gelecek üç yıl için olumsuz beklentiler içinde olanların oranının yüzde 79.2, bir başka tabloda küresel bağlamda gelecek için pozitif bakanların oranının yüzde 12.1, iyimserlerin ise yüzde 3.7 olduğunu görüyoruz.
(...)
Bu risklerin hepsi esas olarak kapitalizmin varlık koşullarından kaynaklanıyor. Artık, neoliberal modelin tükenmesinden değil, doğrudan kapitalist üretim tarzının tükenmesinden, “son krizinden” söz etmek gerekiyor. Ancak geçen yüzyılda kapitalizmin “son krizini”, iki savaş, faşizm, soykırım gibi yollarla kendini yenileyerek aştığını unutmamak gerekir. “Son kriz” bu kez de faşizm ve büyük güçler arası savaş olasılığı yanı sıra “iklim krizi”, kapitalizmin dayandığı iletişim ağlarınınkırılganlığı (bir iki denizaltı saldırısıyla interneti felç edilebilir) gibi etkenlerden dolayı daha bir “son kriz” gibi gelişiyor.
‘KÜRESELLEŞMENİN’ MİRASI
Kapitalizm, yapısal krizini liberal - neoliberal küreselleşme ile yönetmeye çalışırken hem ülkelerin içindeki gelir dağılımını bozuyor hem de küresel çapta ülkeler arasındaki ekonomik ve siyasi güç ilişkilerini değiştiriyor. Bu ikisinin kesiştiği noktada korumacılık, güçlü devlet arzusu ve nihayet faşist militarist eğilimler öne çıkıyor. Bu bağlamda da geçen yüzyılı anımsatan bir dönemdeyiz.
(...)
No comments:
Post a Comment